Çarşamba, Mayıs 28, 2025

Kuzey Ege’de Mevsim Bahar

Yıllar Sonra yeniden Kuzey Ege; Ayvalık, Cunda, Assos Küçükkuyu

Ayvalık  merkezi Ali Bey Cami Caddesi ve etrafındaki sokaklar,  sanki yıllar öncesinde kalmış bir film setinin kasaba dekoru gibi.
Cuma akşamı saat 6:00’da belediye hoparlöründen yapılan anonsla bayrak töreni duyurusu yapıldı,  kısa bir süre sonra cızırtılı hoparlör sesinden istiklal marşı okunmaya başladı ve bütün ilçe durdu.  İstiklal Marşı bitene kadar tıpkı ilkokuldaki gibi hayat durdu ❤️
🇹🇷

Çarşıda küçük dükkanlar,  en çok da tarz eski dikiş makinaları dikiş makinası tamircisi her şey o kadar bozulmamış ve orijinal ki. Dikiş makinesi ve terziler algıda seçicilik belki ama başka bir sürü eski eşyadan en çok tekrar edeni belki de görseli en zarif olanı olduğu için fark ediliyordu.

Meşhur Taş Kahve yerine Şeytanın Kahvesi’ne mutlaka uğramanızı öneririm. Hem çayı güzel hem de eski eşyalatın sergilendiği adeta mini bir müze. Şeytanın Kahvesi’nin  yanından aşağı salın kendinizi caddeye bağlanmadan Mavi Simit Fırını hayatımda yediğim en güzel kurabiyeler olabilir. Odun ateşinde pişen zeytinyağlı kurabiyeler 😋👌🏻 Eli açık tezgeahtar hanım her şeyin tadına baktırdığı için ayak üstü ne varsa yedik ne varsa aldık. 🙈





Ayvalık’a bağlı Küçükköy ilk kez gittiğim yeni popüler olmaya başlayan, eski bir Boşnak mahallesi. Minik kapılı  küçük taş evlerin ardındaki geniş avluların keyifli otellere dönüştüğü, dar sokakları ve balkonlara tırmanan sarmaşık gülleriyle masal köyü gibi. Üstelik Ayvalık D Resort’ün olduğu sahile 5, Sarımsaklı Plajına 9 dk. 



Hasan Boğuldu şelalesi, azgın ve büyük şelalerin memleketi Doğu Karadeniz insanı için biraz hayal kırıklığı 🙃 gitmeseniz de olur. 



Assos bildiğiniz gibi, Kadırga Koyu’nda Bayram bey hala otelinde gayet iyi görünüyor. Kadırga koyu hala bakirliğini koruyor, yazın ne olur bilmem ama çok güzeldi deniz her zamanki gibi.
Behramkale köyü ve  tapınak bıraktığımız gibi. Taş taş üstüne konmamış 10 yıldır, üzüldüm.




Adatepe Köyü hala çok güzel. Bahara yaraşır yemyeşil rengarenk çiçekli evleriyle başka bir masal. ❤️


Salı, Mayıs 27, 2025

Urla Bağ Yolu

 Urla’daki önemli bağ evlerinin yerlerini ve özelliklerini görebileceğiniz bir harita.

Urla Bağ Yolu


Urla Haritası

Hiç Urla tarafından hazırlanmış, rotanızı belirleyebileceğiniz çok güzel bir harita

Urla’da Yapılacaklar Haritası


Cuma, Mayıs 23, 2025

Urla’da 3 Gün

Urla özellikle gastronomi alanında çok özel mekanlara ev sahipliği yapan şirin bir Ege kasabası.

Ege kasabası çünkü eski şehir diyebileceğimiz çoğunlukla bir iki katlı taş evlerin ve dar sokaklı merkezi, zamanında balıkçıların yoğun olduğu İskele mahallesi, enginar tarlaları, üzüm bağları ve zeytin ağaçlarıyla dolu geniş tarlaları.

3 günlük Urla seyahatinde neler yapılır, nerede kalınır, neler yenir biz denedik tecrübe ettik. Belki size de lazım olur diye yazıyorum.

Urla’da Nerede Kalınır?

Pazartesi’ye gelen 19 Mayıs nedeniyle otellerde yer bulmak oldukça güç, çünkü oteller genelde 4-6 odalı. Farklı konseptlerde çok şirin oteller; kimi bağ evinin odası, kimisi eski şehrin göbeğinde taş konağın odaları, kimi büyük bir bahçenin içinde bir kaç oda. 

Bir Dem Urla’da büyük bir bahçe içinde sessiz sakin, merkeze çok da yakın olmayan arabasız ulaşımın zor olduğu bir yerde konakladık.

Merkeze indikçe bir kaç otele baktık ama aklımızın kaldığı, 1890 yılından itibaren 95 yıl postane olan yüksek tavanlı taş binadan dönüştürülen Suo.Lo Urla. Salonu ve restoranı 1890 Urla’yı bize gezdiren ilgili personelini de çok sevdik. Bir sonraki Urla seyahatimizde kalmayı istediğim ilk yer.

Suo.Lo Urla Otel

Suo.Lo Urla otelin merdivenleri

Suo.Lo Urla otelin lobisi

Urla’ya vardığımızda kahvaltı için iyi yorumları olan Pastakodu’da şansımızı denedik. Kahvaltı için güzel tabakları ve çok güzel çayı var. Keyifli bahçesi ve ferah dekorasyonu ile güzel yorumları hak ettiğini gördük. Tavsiye ediyorum 👌🏼

Bizim tercihimiz Domatlı Patates ve Topraktan Omlet oldu.

Menüsü burda https://www.pastakodu.com/urunler/

Pastakodu menüsünden domatlı patates ve topraktan omlet

Pastakodu şık bahçesi

Pastakodu şık dekorasyonu

Urla’da Ruhunuzu Beslemek İçin Arkas Sanat Urla…

Karnımızı doyurduktan sonra biraz da ruhumuzu sanatla beslemek için Arkas Sanat Urla’ya gittik. İzmir’in köklü Arkas ailesinin bölgede pek çok sanat merkezinden beri. Gördüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum. Müzenin mimarisi ve peyzajı çok güzel. Üstelik yaseminlerin açtığı zamana denk gelmiş olmamız da büyük şans.

Arkas Urla Sanat bahçesi ve heykeller

Arkas Sanat Urla resim galerisi

Arkas Sanat Urla zırh koleksiyonu

Arkas Sanat Urla üst galeri bahçedeki heykel

Müzeden sonra tekrar eski şehir merkezine dönüp nerde ne var keşfediyoruz. Kapısındaki kalabalıkla Girit Dondurma ve Tatlı evi bademli kazandibi ile meşhurmuş. Oturmak için masanın başında bekleyip kapmanız gerekiyor. Onun yerine elimize alıp yürüyerek yemeyi tercih ettik. Kazandibi az şekerli oluşu ve üzerine koydurduğum karadutlu dondurma ile lezzetliydi. Fiyatlar makul iki porsiyon için 560 TL ödedik.

Meşhur Bademli Kazandibi

Meşhur Girit Dondurma ve Tatlı Evi

Akşam yemeğimiz Urla Bağevi Vineyard’da.
Canlı müzik eşliğinde orta alandaki ateşten gelen odun kokusu eşliğinde lezzetli bir yemek yedik. 

Urla Bağevi Vineyard menüsü

İkinci gün sahile, İskele mahallesi ve Karantina Adası’na çevirdik rotamızı. 
Karantina adası adından anlaşılacağı üzere karantina bölgesiymiş. Şu an bireysel olarak gidip ziyaret edilemiyor, web sitesinden rezervasyon yaparak (o da 15 kişilik grup olarak) mümkün.

Balık tutmak için popüler bir nokta adaya giden yol. Ana kara ile adayı bağlamak için sonradan yapıldığını tahmin ediyorum. Gökyüzünde bulutlar, durgun deniz ve kayıklar çok fotojenik.

Karantina Adası yolu, kayıklar ve iskele


İskele mahallesi balıkçı kasabasından önce yazlığa sonra da turistik restoranlara mesken olmuş ama yine de keyifli. Urla gerçekten yeme içme konusunda güzel mekanlara sahip. Girdiğiniz her dükkanda hem lezzet hem dekorasyon bir arada. 

İskele’de Cumhuriyet Fırını ve Merci Cafe’yi önerebilirim. Merci Cafe’de yaban Mersinli Chesecake çok lezzetliydi.
Cafe Merci pavlova ve yaban Mersinli Chesecake

Şansımıza Urla pazarını, çuval çuval tezgah tezgah enginarı da yerinde gördük. 

Urla pazarında enginar tezgahı


Günün geri kalanını üzüm bağlarında değerlendirmeye karar verdik.

Urla’nın En Güzel Bağları

Urla Şarapçılık, vitrin bağları ferah ortamı ve havuzun altında konumlanan mahseni ile oldukça fotojenik bir tesis. Vitrin bağı derken yetiştirdikleri üzümlerden  çeşitlerin yetiştiği insanların rahatça bağların arasında gezip fotoğraf çekebildiği temsili bağlar. Yemek yiyebileceğiniz imkan yok Urla Şarapçılıkta ama konaklama İçin iki odası var.
Urla Şarapçılık bahçesi

Urla Şarapçılık mahzenindeki fıçılar gün ışığını havuzun tabanındaki camlardan alıyor


Çakır Şarapçılık, Bağlara karşı oturup yemek yiyebileceğiniz güzel bir restoran var. Aynı zamanda mekanın üst katında dört tane de konaklayabileceğiniz odaları varmış. Vaktimiz olsaydı kesinlikle bir yemeği de orada yerdik. 


Çakır Şarapçılık’ın restoranı asma bağlarına karşı


Usca Şarapçılık, Gün batımını seyredebileceğiniz keyifli bir terası var. Ama restoran hizmeti yok aperatif alabileceğiniz bir menüsü var.
Usca Şarapçılık gün batımı terası çok romantik


Menü linklerini aşağıya bırakıyorum.


Akşam yemeği için Od Urla. Mekanlar için rezervasyonu ne kadar erken yaparsanız o kadar iyi, yer bulmak imkansız. Zeytin ağaçlarının arasında zarif bir restoran. Yemekler ve sunumlar sanat eseri yemeye kıyamıyor insan. Dışarısı soğuk olduğu için yemeğe içeride açık mutfağın etrafındaki tezgahta devam ettik. Hazırlanan yemekleri görmek ve şeflere laf atmak keyifli.

Od Urla zeytin ağaçları arasında

Od Urla sanat eseri görünümlü yemekler


Ertesi gün Urla‘dan ayrılmadan, İrmik Hanım Patisseri’de keçi sütü ev yapımı dondurma, Loops’da kahve, Köprübaşı Fırından portakallı üzümlü kurabiye ve un kurabiyesi, Beğendik abi’de Zeytinyağlı yemekleri denedik. İllios’dan oda kokuları ve tütsüleri aldık.

Illios doğal koku ve tütsüleri alışverişi üstüne Loops’da kahve molası

Hiç lokanta önemli lezzet duraklarından

Beğendik Abi zeytinyağlıları

Beğendik Abi 2025 Michlein yıldızın sahibi



Urla’dan dönerken aklımızda bir daha geldiğimizde gitmeyi düşündüğümüz yeni yerler vardı. İlk fırsatta belki de sonbaharda bağbozumu zamanı aklımızda kalan yerlerle yeni bir program yaparız.

Pazar, Nisan 06, 2025

Prado Müzesi - Madrid

Madrid’e gidip Avrupa’nın en önemli sanat müzelerinden biri olan Prado Müzesi’ni ziyaret etmemek olmazdı. Gitmeden aylar önce aldığımız biletlerle belirlenen saatte, müze açılmadan bilette tanımlı kapıda sıraya girdik. 



Herkes kendi rotasında müzeyi rahatça gezsin diye çıkışta buluşma noktasını belirleyerek ayrıldık. Eserlerin önünde beklemeden seri bir şekilde katlar arasında dolaşsanız bile en az 3 saate ihtiyacınız var demişlerdi. Gerçekten de öyleymiş.

İspanyol ressamlar başta olmak üzere İtalyan rönesansının önemli sanatçıları Tiziano, Raphael ve Boticelli eserleri de müze koleksiyonunda yer alıyor. Leonardo’nun bir öğrencisi tarafından onun stüdyosunda yapıldığı tahmin edilen “Prado Mona Lisa” tablosunu da görebilirsiniz.

Prado Müzesi’nde beni en çok etkileyen Hieronymus Bosch oldu. Detayları bu yazıda…

Müze girişinde aldığınız haritayı takip ederek hiç bir galeriyi kaçırmadan rahatlıkla dolaşabiliyorsunuz. 
3 saatin sonunda biraz yoruluyorsunuz ama değiyor.





Cumartesi, Nisan 05, 2025

5 Nisan Bosch Day

Ben uydurmadım…
Beyaz eşyacı Bosch ile konunun hiç alakası yok
Google’a sorsanız bu nedir diye onun da bilgisi yok
İspanya’da Prado Müzesi’ne gidene kadar benim de haberim yoktu…

O zaman en başından başlayalım…

İspanya seyahatimizin önemli duraklarından biri de Madrid’de dünyaca ünlü 
Prado Müzesi’ydi. Eserlerin önünde durmadan yavaşça yürürseniz minimum 3 saate ihtiyacınız var.

Avrupa’nın önemli bütün müzelerini ve resim koleksiyonlarını görmüş biri olarak, şimdiye kadar gördüklerimden çok farklı ve çizgileriyle beni etkileyen bir ressamla karşılaştım müzede. Tablolarının karşısında saatlerce değil günlerce oturup her bir figürü tek tek anlamaya çalışmak isterdim. 


Dünyevi Zevkler Bahçesi üçlemesi (triptik) eserin adı. Yanlardaki kanatlar kapatıldığında resim tamamen gizleniyor.

Hieronymus Bosch, Rönesans’ın kuzeydeki temsilcilerinden biri sayılıyor. Yaşadığı dönemde eserleri kral ve asiller tarafından satın alınan ünlü bir ressam olmasına rağmen günümüzde hakkında çok az şey biliniyor.

Bosch, en ünlüsü Dünyevi Zevkler Bahçesiolmak üzere pek çok triptik resimlemiş. Adı geçen ünlü tablonun sol panelinde, Adem - Havva ve harikulâde hayvanlar eşliğinde cennet tasvir edilir. Orta panelde pek çok çıplak figür, eşsiz güzellikte meyveler ve kuşlarla birlikte dünyevi zevkler; sağ panelde ise günahkârların değişik biçimlerde cezalandırılışının gösteridiği cehennem resmedilmiştir. Dış paneller kapatıldığında ise rölyef (kabartma) üzerinde tanrının dünyayı yaratışı konulu eser görülmektedir. Bosch bu eserde resmin yapıldığı tablo yüzeyini epey pürüzlü seçmiştir. Bu durum o dönemin Flaman ressamları arasında yaygın olan ve resmin pürüzsüz bir yüzey üzerine uygulanıp esere insan eli değmiş hissini hafifletmek için kullanılan geleneksel resim tekniğiyle tam bir tezatlık oluşturur.

Bosch bir tanesi dışında tablolarının hiçbirine tarih atmamış. Bugün ona ait olduğu sanılan tabloların sayısı 25'ten daha azdır. İspanya kralı II. Philip'in, Bosch'un ölümünden sonra onun bazı tablolarını edinmek istemesine bağlı olarak Prado Müzesi günümüzde Dünyevi Zevkler Bahçeside dahil olmak üzere onun eserlerinin önemli bir kısmına sahiptir. (Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Hieronymus_Bosch)



Cuma, Nisan 04, 2025

Orta Çağ şehri - Segovia

Madrid’den 25 dakikalık tren yokculuğuyla Segovia’ya istasyonuna ulaşıp, buradan da belediye otobüsü veya 4 kişi için otobüs fiyatına gelen taksilerle şehir merkezine ulaşabilirsiniz.

Segovya‘nın simgesi olan Roma Su kemeri M.S. 1. yüzyılda inşa edilmiş mühendislik harikası bir yapıdır. En iyi korunmuş Roma mühendislik eserlerinden biri olan yapı 1985 yılında UNESCO Dünya mirası alanının bir parçası olarak belirlenmiş. Harç kullanılmadan yaklaşık 24.000 adet koyu renkli Guadarrama granit blogundan inşa edilmiş. Yerüstü kısmı 728 metre uzunluğunda ve 9 metreden yüksek yaklaşık 165 Kemerden oluşur. Yer seviyesinden 28,5 metre yüksekliktedir. 



Segovya’nın diğer bir ikonik yapısı da Alcazar Kalesi. Disney jeneriğindeki şatoya ilham olduğu söylenen kale bahçesindeki leylekleri ile karşılıyor sizi. Rüzgarın uğultusuna karışan leyleklerin -yuvada ki yavrularıyla konuştukları varsayımıyla- etrafı çınlatan lak lak sesleri güzel bir deneyim oldu benim için. Daha önce bu kadar yakından leylek gördüğümü sanmıyorum 😊
Segovya’da pek çok binanın çatısında leylek yuvaları görebilirsiniz.

Kale hem savunma yapısı hem de kraliyet Sarayı olarak kullanılmış. Kalenin içini gezip kuleye çıkarak muhteşem manzarayı seyredebilirsiniz. Ayrıca kalenin içerisinde yer alan müzede şövalye zırhları, duvar halıları, tavan süslemeleri ve vitraylar oldukça ilgi çekici.

İspanya ve özellikle Segovia kişisel tarihimin en alerjik seyahatidir. Tarihin tozlu yaprakları Segovia kalesine girmemle beni ele geçirdi. Sürekli hapşırmaktan, burnumu silmekten, şişen gözlerimle kapalı mekanlarda bile güneş gözlüğü ile fotoğraf çektirmeme neden oldu.









Segovya’daki binaların dış cephesindeki süslemelere,”sgraffito” deniliyor. Sgraffito, duvar yüzeyine uygulanan birden fazla katmanın kazarak alttaki katmanın ortaya çıkarılması ile yapılan bir dekorasyon tekniğidir. Geometrik desenler, bitkisel motifler ve çeşitli semboller içeren süslemeler, Segovya’nın geleneksel mimarisinin önemli bir parçasıdır ve şehrin dokusunu yansıtır. Örnek bezi gibi işlenmiş birden fazla desenin sıralandığı bina cepheleri son derece etkileyici.




Su kemeri yakınlarındaki selfie çeken şeytan heykeli 2018 yılında şehre yerleştirilen bir modern sanat eseridir. Heykel yerel bir efsane atıfta bulunmaktadır. Su kemeri bir hizmetçinin şeytanla yaptığı anlaşma sonucunda bir gecede inşa edilmiştir. Hizmetçi su taşımaktan yorulmus ve şeytandan yardım istemiş, Hizmetin ruhunu alacağına dair bir anlaşma yapmış. Ancak şeytan işini bitirmeden gündoğmuş ve hizmetçinin ruhunu alamamış.