Resmen baharın başladığı çok özel bir gün bugün.
Baharın tazeliği, kurumuş dalların can bulması gibi hayatımızın da kuru dallarının taze, capcanlı, heyecanlı çiçekler açma zamanı.
Astrolojik açıdan da yeni yıl aynı zamanda.
Ben de bugün ne yaptım?
Kendimi bahara hazırlamak için, kirlerden arınarak taze bir başlangıç yapmak üzere hamama gittim.
Sonra da baharın ilk gününü güneşin sıcağı, rüzgarın aklımı esip götürdüğü, kelebek gibi oradan oraya konarak geçirdim. Başka bir kelebek arkadaşla :)
Bir yere oturup bir şeyler yiyoruz ama ondan sonra ne yapacağımızı bilmeyerek, masadan kalkarken bir anda bir fikir geliyor. İlk gelen fikri sorgulamadan yeni rotaya doğru yola çıkıyoruz.
Eğer bugün için bunları yapmayı planlasaydık eminim yağmur yağardı :)
Bu arada Çemberlitaş Hamamı'ndan bahsetmeden geçemiycem. Restorasyonu tamamlanmış. Önceki haliyle kıyaslandığında muhteşem olmuş. Gerçi başka hamama gitmediğim için genelle kıyaslıyamıycam ama bayıldım.
Görmüş olduğunuz girişi; merdivenle üst kata çıkıp rahat odalarda hazırlanıyorsunuz. Esas hamam kısmında ise büyük sürpriz havuz yapmışlar bir de jakuzi.
Ve jakuzi bugün açılmış, sonradan öğrendim ki jakuziye ilk giren benmişim. Bilseydim bir de kurdele keserdim ;)
Çemberlitaş Hamamı uluslararası ilişkileri geliştirmekte oldukça başarılı bir mekan; Japon dışişleri bakanının eşiyle birlikte hamam keyfi yaptık.
Sonuç olarak hoşgeldin bahar.
Ben de kirlerimden arındım hazırım seninle birlikte çiçek açmaya.
Cumartesi, Mart 21, 2009
Pazartesi, Mart 16, 2009
Egzersiz
Önce yorumlara cevaplar...
Hande'cim ne demek kutlama yapmamak, sen şehre dönmüşsün ben bunu cümle aleme duyurmamış şenlikler yapmamışsam benim son zamanlardaki sersemliğime ver. Hatta cuma günkülerin üzerine ekle. Aklım başıma dönünce söz telafi edicem.
Yemek Aşığı Kybele; burçların perisi olduğunu o yazıyı yazana kadar ben de bilmiyordum :) zaten her kova kadını bir peridir, belki ondan üstüne düşmedik ;)
Sofi; geçte yazsan hiç yazmasan da yerin ben de hep aynı :)
Gelelim bugüne...
Aslında evde oturmuş bilgisayarın başında çalışıyorum, -tamamen iş- sürekli fare kardeşle tıklamalar yaptığım için parmaklarım, kolum, omzum ve ordan da boynum tutulma tehlikesi geçirmeye başladığından parmaklarımı rahatlatmak için yazmaya başladım. -Yani anlıycağınız amaçsız tamamen parmak egzersizine yönelik bir çalışma-
Yazı yazarken yine olmazsa olmazım müzik. Funda Arar'ın yeni albümü. Zamanın Eli.
Eskiden şarkıları bir kaç dinlemeye ezberler hatta millete söylerdim. -Çocukken-
Şimdi bırak başkasına söylemeyi, sadece ağız oynatarak eşlik ederken bile sözlerini tutturamıyorum.
Biraz da beyin açıcı egzersize ihtiyacım var sanırım.
Hande'cim ne demek kutlama yapmamak, sen şehre dönmüşsün ben bunu cümle aleme duyurmamış şenlikler yapmamışsam benim son zamanlardaki sersemliğime ver. Hatta cuma günkülerin üzerine ekle. Aklım başıma dönünce söz telafi edicem.
Yemek Aşığı Kybele; burçların perisi olduğunu o yazıyı yazana kadar ben de bilmiyordum :) zaten her kova kadını bir peridir, belki ondan üstüne düşmedik ;)
Sofi; geçte yazsan hiç yazmasan da yerin ben de hep aynı :)
Gelelim bugüne...
Aslında evde oturmuş bilgisayarın başında çalışıyorum, -tamamen iş- sürekli fare kardeşle tıklamalar yaptığım için parmaklarım, kolum, omzum ve ordan da boynum tutulma tehlikesi geçirmeye başladığından parmaklarımı rahatlatmak için yazmaya başladım. -Yani anlıycağınız amaçsız tamamen parmak egzersizine yönelik bir çalışma-
Yazı yazarken yine olmazsa olmazım müzik. Funda Arar'ın yeni albümü. Zamanın Eli.
Eskiden şarkıları bir kaç dinlemeye ezberler hatta millete söylerdim. -Çocukken-
Şimdi bırak başkasına söylemeyi, sadece ağız oynatarak eşlik ederken bile sözlerini tutturamıyorum.
Biraz da beyin açıcı egzersize ihtiyacım var sanırım.
Salı, Mart 03, 2009
Metrobüs Kadıköy'de
Akşam trafiğine kalmaktan korkmadan oturduk bugün.
18:10'da evden çıktım. 18:41'de metrobüs Söğütlüçeşme'den hareket etmişti. Öndeki metrobüs akbille yolcu alırken, arkadan gelen diğeri tüm kapılarını açıp parasız aldı bizi. Öndeki daha dolarken biz sollayıp girdik yola.
18:59'da Zincirlikuyu'daydık. Avcılar yönüne giden metrobüs hattına geçmek kolay ama turnikelerden geçmek zor. Tam 5 dakika sürdü. Dış tarafa turnikeler yerleştirilmiş ama henüz kullanılmıyor.
19:29'da Merter durağındaydım.
Trafiği düşünmeden Anadolu yakasındaki arkadaşları ziyaret etmek açısından benim için iyi bir hizmet.
18:10'da evden çıktım. 18:41'de metrobüs Söğütlüçeşme'den hareket etmişti. Öndeki metrobüs akbille yolcu alırken, arkadan gelen diğeri tüm kapılarını açıp parasız aldı bizi. Öndeki daha dolarken biz sollayıp girdik yola.
18:59'da Zincirlikuyu'daydık. Avcılar yönüne giden metrobüs hattına geçmek kolay ama turnikelerden geçmek zor. Tam 5 dakika sürdü. Dış tarafa turnikeler yerleştirilmiş ama henüz kullanılmıyor.
19:29'da Merter durağındaydım.
Trafiği düşünmeden Anadolu yakasındaki arkadaşları ziyaret etmek açısından benim için iyi bir hizmet.
Rüya
Hayırdır inşallah...
Rüyamda kendimi arı olarak gördüm. Ben arıymışım ve arı gözüyle, hisleriyle etrafı algılıyorum. Bu arada The Bee Movie'de ki arıyla bi bağlantım var. Ya da ben de o filmin içindeyim.
Ancak uykudan uyandığımda yatmadan önceki baş ağrısından eser yoktu, inanılmaz berrak, rahat ve huzurluydu zihnim. Hiç bir şey düşünmeyerek o halin devam etmesine çalıştım ancak insan doğası gereği düşünmeden yapamıyor sanırım. Düşünceler üşüştükçe de ne huzur kalıyor ne bi şey sinsi baş ağrısı da "beni unutma" "beni unutma" diye bağırıyor arkadan.
Yazının tarih ve saatine bakarsınız, gördüğünüz saat doğru. Sabahın 5'i nerdeyse ve ben 3'ten beri uyanığım. Bundan sonra yatsam da ne kadar uyurum bilemiyorum.
Rüyada kendini arı olarak görmek ne anlama gelir bilmiyorum ama insan ölünce ruh şekil değiştiriyor ve başka bir canlı oluyorsa ben arı olabilirim.
Ona göre lütfen arılara iyi davranın ben olabilirim.
İyi sabahlar
Rüyamda kendimi arı olarak gördüm. Ben arıymışım ve arı gözüyle, hisleriyle etrafı algılıyorum. Bu arada The Bee Movie'de ki arıyla bi bağlantım var. Ya da ben de o filmin içindeyim.
Ancak uykudan uyandığımda yatmadan önceki baş ağrısından eser yoktu, inanılmaz berrak, rahat ve huzurluydu zihnim. Hiç bir şey düşünmeyerek o halin devam etmesine çalıştım ancak insan doğası gereği düşünmeden yapamıyor sanırım. Düşünceler üşüştükçe de ne huzur kalıyor ne bi şey sinsi baş ağrısı da "beni unutma" "beni unutma" diye bağırıyor arkadan.
Yazının tarih ve saatine bakarsınız, gördüğünüz saat doğru. Sabahın 5'i nerdeyse ve ben 3'ten beri uyanığım. Bundan sonra yatsam da ne kadar uyurum bilemiyorum.
Rüyada kendini arı olarak görmek ne anlama gelir bilmiyorum ama insan ölünce ruh şekil değiştiriyor ve başka bir canlı oluyorsa ben arı olabilirim.
Ona göre lütfen arılara iyi davranın ben olabilirim.
İyi sabahlar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)