Pazartesi, Nisan 30, 2012

Kazdağları’nın Büyüsü

Elektrik veremiyeceğime göre kendime; doğaya salıyım beynimi, resimlerine bakarak hakkında konuşup yazarak orda(y)mış gibi yaparak iyileştireyim kendimi…

SAM_4032k

Ören’de Artemis tatil köyünde konakladık, sabahın taze ışıklarında çarşaf gibi bir denizin karşısında oturmak beynime kısa devre yaptırarak elde edeceğim faydadan çok daha fazlasını verir şüphesiz.

Dönüş yoluna çıkmak üzere olduğumuz o dakikalarda 2 gün daha iznim var, dönmesek turla öylece oturup kalsam mı ki burda diye geçiriyordum içimden sudaki gölgemin fotoğrafını çekerken.

SAM_4041k

Orda oturup kalmadıysam tek nedeni Assos’a gelip gidip hep kenarından geçtiğim Kaz Dağlarıyla tanışmayı kaçırmamaktır.

Tahtakuşlar Müzesi, en iyi 2. kişisel müze ödülünü almış Unesco onaylı günlük yaşama  ait şeylerin sergilendiği bir etnoğrafya müzesi.

Köy enstitülerinin hayatta kalan son mezunlarında Alibey Kudar’dan dinliyorsunuz müzenin hikayesini, sonra tozlu raflar arasında geçmişi yokluyorsunuz.

(Bu arada bugün köy enstitüleriyle ilgili bir kaç yazı okudum hakikaten üzerinde düşünülmesi konuşulması gereken bir konu http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20450001.asp?yazarid=4)

Eski bir telefon santralinde, bir arı peteğinde…

SAM_4046k

Bir batıl inançta…

SAM_4054k

Ya da 2 metrelik bi kaplumbağanın mumyasında

SAM_4056k

http://etnografya-galerisi.com/index.html

Ordan ayrılıp bütün gezi boyunca hikayeleriyle peşimizi bırakmayan Zeus’a ait başka bir yere şehri tepeden zevkle seyreden Zeus Altarı’na gidiyoruz.

Adatepe köyünden kısa bir yolun ardından, 10-15 basamakla çıktığınız kayanın üzerinde nefes kesen manzara karşısında bir kez daha diyorsunuz bu Zeus hep de iyi yerleri kapmış…

SAM_4074kSAM_4077k

Zeus Altarı’nda hoş da bir sürpriz vardı. O gün doğum günü olan arkadaşımız Şule’nin doğum günü yerden metrelerce yüksekte bir kayanın üzerinde kek kutusunun üzerine dikilmiş mumla ve şarap eşliğinde kutlandı.

DSCF0228

Bu zarif davranış da tur şirketimizin ne kadar düşünceli olduğunun bir başka işareti… (fotoğrafta şarap servisi yapan rehberimiz Önder, hemen arkasında görünen de her koşulda üniformasından vazgeçmeyen servis memurumuz Ersin)

SAM_4081k

Ve Adatepe köyü ve taş evleri (şimdi kardeşimle fotoğraflara bakarken dikkatimizi çekti, tepedeki kaya köyün üzerine uzanmış bir adam silueti gibi)

SAM_4087kSAM_4095kSAM_4097k

Mehmet Yaşin bugün Hurriyet seyahat ekinde mor sümbüllerin farkında değil kimse diyor.

Oysa bu bahar en favori çiçeğim kendisi…

SAM_4099kSAM_4104kSAM_4105kSAM_4106kSAM_4114k

Köy meydanında çınarın altında damla sakızlı kahvelerimizi içip burda yaşamak nasıl olurdunun değerlendirmesini yapıyorduk. Bu kararı vermek için 45 kişiyle değil bi bilemedin iki başıma gidip bi hafta kalıp tecrübe etmem lazım bence…

Elektrik Mi Versek?

Beynimizde milyonlarca sinir hücresi var ya hani...

Bunlar elektrik dalgaları üretip çalışıyolar ya...

Bazen uçlarını bulup kısa devre yaptırasım geliyo...


İş çıkışı bekleye bekleye gelmeyen asansör yerine merdivenlerden döne döne iniyor bir yandan da telefonda arkadaşımla konuşuyorum

Aklıma telefonum geldi, çantama attım mı, cebime mi koydum, masada mı bıraktım hatırlamıyorum???

Elimi çantama attım iphone çarptı elime ve kulağımda tuttuğum arkadaşımla konuşmama vesile olan şeyin telefonum olduğunu farkettim.

"Sen iyi di'ilsin-ben iyi di'ilim" diyip kapattık telefonu...

Merdiven bitti turnikelerden çıkıcam, kartım nerde???

Cebim, çantam???

aldım mı masanın üzerinden hatırlamıyorum :(((

Dedim ki Oya'ya,

"umarım evin yolunu bulabilirim"

Kısa devre şart bana, şart....

Cumartesi, Nisan 28, 2012

Çilek Gölgesinde Damla Sakızlı Muhallebi

Çilek delisi oldum bugünlerde…

Sağolsun marketim her gün taze taze çilek getiriyor en güzellerinden bana ayırıyor…

Ne kadar sürcek bu ilişki ben de merak ediyorum???

Sadece bu ilişkiyi çilek ve ben yaşasam neyse, ilk kurbanım tiramisunun ardından şimdi de muhallebiyi kurban ettim…

Malzemelerimiz

1 lt süt

1 su bardağı toz şeker

SAM_4172

1.5 bardak su

6 çorba kaşığı pirinç unu

1 paket damla sakızlı vanilya

SAM_4173

8 tane Eti kakaolu bisküvi

Yapılışı…

Süt kaynamaya başlayınca şekeri ekleyip eriyene kadar karıştırdıktan sonra 1,5 bardak suyla özleştirdiğiniz pirinç unu ve damla sakızlı vanilyayı ekleyerek karıştırmaya devam edin.

Muhallebiniz, karıştırırken göz göz patlamaya başladığında ocağı kapatıp kaselere paylaştırmaya başlayabilirsiniz.

SAM_4177

Yarıya kadar doldurduğunuz kasedeki muhallebilerin üzerine kakaolu bisküvi dizip yine muhallebiyle üzerini örtüyor, üzerinde oluşan hava kabarcıklarını zevkle izliyoruz.

SAM_4178

Soğuduktan sonra çilek fantezisi kısmına geçiyoruz…

SAM_4182SAM_4184

Hızınızı alamaz bi de kuş konduruyum derseniz, çikolata rendeleyebilirsiniz.

Yazarken aklıma geldi; para çikolatalarımı eritip çileklerin üzerinden bi hat geçirebilirdim de, nasıl  o zaman akıl edemedim…

SAM_4186

Ve tarif kaynağı…

Annemin genç kızlığından kalma basım yılı 1968, benden 9 yaş büyük

Kapağını muhtemelen çocukken biz haklamışızdır, üst taraftaki tırtıklar ise kemirgen yeşil papağanımızın marifeti. -Kendisini kağıt öğütücü olarak işe götürmeyi düşünüyorum-

SAM_4180

Cuma, Nisan 27, 2012

Cunda’nın Mis Kokulusu (Moshos)

Taksiryahis Kilisesi Cunda’nın en görkemli yapısı…

Orta yerinden çatlayıvermiş…

Rahmi Koç Müzecilik Vakfı tarafından 49 yıllığına kiralandığı ve restore edilerek kültürel etkinliklerde kullanılacağı söyleniyor, umarım öyledir…

SAM_3989kSAM_3994kSAM_4001kSAM_4003kSAM_4005k

SAM_4006k

Adanın güzel tarafı bazı esnafların zamanı dondurmuşcasına yıllar önceki gibi kalması… Ürünleri çengelle vitrine asılan kasaplar gibi…

SAM_4010k

Keyifle yemek yediğimiz Ali, Seval, Şule ve Selma’yla muhabbetin dibine vurduğumu Moshos –mis kokulu- taverna

SAM_4011k

Mezeleri inanılmaz lezzetli, ilk tabakta foto çektim ama sonrasında öyle bi muhabbete dalmışız ki koca çipurayı, ege otlarını, fırında helvanın hakkını yedim.

SAM_4012k

Aaaaah, ah İstanbul’da taverna diye gittiğimiz taverna bırak kıvırta kıvırta oynamayı, oturduğun yerde ayağa kalkmak için bile bütün masayı hareket ettirmek zorunda kalacak kadar sıkış tepiş; yemek desen balığın diğer yarısı başka tabakta…

Dayanamadık sorduk, kardeş sizin fix menünüz kaça diye??? Bizim yediğimiz gibi mükellef menü 2 kadeh de içki 75 TL

Kaçınılmaz espriydi “eğlenceye buraya mı gelsek?” –istanbul’dan-

SAM_4016k

Biz burayı nasıl bulduk???

Tur şirketimiz Travel Terminal’in bi güzelliği de bu yemek yiyebileceğimiz yeri de ayarlıyorlar makul fiyata –saydığım menüyü alkolsüz 28 TL’ye yedik- isteyen gelir isteyen kafasına göre takılır. Balıklı menülerin hepsine balıklama atladık kaçırmak olmazdı…

Gitmek isterseniz;

Pazaryeri Meydanı Cunda Adası Ayvalık 0266 327 31 27

SAM_4021k

Cunda’nın Taş Kahvesi, buzlu bademi…

Veeee dondurma, tabi ki damla sakızlı da var içinde

SAM_4023k

Ayvalık’ın Şeytanı

Şeytan sofra kurmuş Ayvalık’ın en güzel yerine alabildiğine manzaraya karşı…

Güneşi batırmak isterdim orda

ama vakit uygun değildi…

beklenmedik bir anda fırtınaya tutulmuş gibi

su, su diye bağıran çölde yolunu kaybetmişler gibi

kahve, kahve diye tutturan

bir dolu insana yetemedi manzaranın sahibi tepenin kafesi…

Fotoğraf0970SAM_3945k

Perşembe, Nisan 26, 2012

Assos’un Baharı

Nereye ne zaman giderseniz gidin, eğer bahar değilse gittiğiniz zaman…

Baharda bir kez daha gidip görmeli…

Son bir kaç yıldır her yaz mutlaka Assos Kadırga Koyu’nda konaklar, Behramkale Köyü’ne Apollon Tapınağına çıkarım…

Temmuz-Ağustos gibi, her yer kuru kavurucu güneş tepede…

Ama bahar…

Etrafınızı saran çocukların elinde az önce toplanan papatyalardan yapılmış taçlar başınızı döndürüyor…

SAM_3915k

Evlerin taş çatıları bile bahardan payına düşeni almış…

SAM_3918_kSAM_3919_kSAM_3921_kSAM_3925

SAM_3932k

Güneş çekilirken nasıl da kapatıyor çiçekler yapraklarını, gecenin ayazından korumak için yüreklerini…

SAM_3933k

Fantezi Tiramisu

Çilek zamanı…

Her şeye çilek koyasım var…

İlk kurbanım tiramisu…

SAM_4162SAM_4165SAM_4167SAM_4168

Klasik tiramisu tarifim, sadece ara kata sıvama çilek döşedim.

Tiramisu Tarifi

Haaaa nasıl oldu???

Fena di’il

Fakat kardeşim tiramisunun kremasına çilekleri bandırarak yemekten daha çok keyif aldı o kesin…