İs hayatina ilk basladiginda 8 ayda bir is degistiren, hayallerindeki is dunyasini bulacagina inanan, fikirlerine projelerine patronlarinin ayni heyecanla sahip cikacagini dusunerek yol alan biri vardi...
8 gun bile surduremedigi bir is deneyiminde, erkek modasinin haute couture bir modacisina daha musteri iliskileri yonetimi turkiye'de crm olmamis herkesin diline pelesenk olmamisken oneren anlatmaya calisan, fikirlerini basip vermek icin ofisinde A4 kagidin bile muhasebeden para alinip bakkaldan taneyle alindigi bi yerde yapamayacagini anlayip giden...
Bakti ki hayalleri uymuyor bu dunyaya, beklentilerini minimuma cekip hayallerini kutuya kaldiran ve uzun kalmam ben burda dedigi; matematigi sevmezken sayilarin dunyasina dusen...
Sigortali 15 yilimi dolduruyim istifa eder tazminatimi alirim, hayallerimi yeniden cikaririm kutusundan planlariyla sayilarin arasinda 12 yilini geciren...
Eline gecen ozgurluk sansini sektordeki tecrubesi, geldigi pozisyon nedeniyle daha sonraya erteleyen...
Belki de o ozgurluge sahip olmanin verdigi ozgurlukle 16. yilina kosan...
15 yil 9 aydir ayni binaya ayni saatlerde giren ve cikan...
Durup bir yabanci gibi disardan baktiginda o yillarin gectigi binaya, bir yabanci gibi hic bir sey hissetmeyen...
Hayallerine mi ne oldu???
O kutu o kadar uzun zamandir kapali ki ne o kutuyu acip onlarla yuzlesmeye cesareti var ne de onlarin elinden tutup yeniden can vermeye gucu...
Bezginlik yada bikkinlik degil bunun adi bu kadar belirsiz duzensiz adaletsiz bir ulkede guvenli alanindan cikmadan yasamaya devam etmeye calismak...
iPhone'umdan gönderildi