Benim balonlarım var der gibi
Benim kalemlerim var diye şarkılar söyleyebilirim... (gerçi balonlarım da var o ayrı)
Üstelik biri yoncalı :)))
Pazartesi, Nisan 22, 2013
Cuma, Nisan 19, 2013
Üşüyorum
Kışın soğuğundan başka türlü bi'şi bu...
Kalın bile giyinsem hep titreme,
Kışın yaktığım ısıda kombi üstelik üzerimde bi de polar sabahlık
Ben ne kadar bedenimi sarıp sarmalasam da
Ruhumu ısıtamıyorum,
Red ediyor bu havaya uyum sağlamayı
Baharın güneşini tatlı sıcaklığını istiyor
Daha geçen hafta kısa kollu tişörtle dolaşıyodum sokaklarda
Ne erguvan ne lale sürebildi sefasını
Erguvanlar soğuktan büzüşüp kirli pembeyle mor arası bi renge dönüştü
Laleler çıplak bir sap kaldı
Papatyalar üşümesin diye sarı göbekleri bütün beyaz yapraklarını toplayıp örttüler üzerini
Bu yonca'da kapatıp yapraklarını çöktü toprağa
Biraz güneş verin bana...
Güneş yoksa aşkımı verin, güneşim olur açarım yapraklarımı...
Kalın bile giyinsem hep titreme,
Kışın yaktığım ısıda kombi üstelik üzerimde bi de polar sabahlık
Ben ne kadar bedenimi sarıp sarmalasam da
Ruhumu ısıtamıyorum,
Red ediyor bu havaya uyum sağlamayı
Baharın güneşini tatlı sıcaklığını istiyor
Daha geçen hafta kısa kollu tişörtle dolaşıyodum sokaklarda
Ne erguvan ne lale sürebildi sefasını
Erguvanlar soğuktan büzüşüp kirli pembeyle mor arası bi renge dönüştü
Laleler çıplak bir sap kaldı
Papatyalar üşümesin diye sarı göbekleri bütün beyaz yapraklarını toplayıp örttüler üzerini
Bu yonca'da kapatıp yapraklarını çöktü toprağa
Biraz güneş verin bana...
Güneş yoksa aşkımı verin, güneşim olur açarım yapraklarımı...
Salı, Nisan 16, 2013
Tom Kurabiye :)
Bu akşam kahve yok, ancak kurabiye yaptım bir yandan da Öyle Bir Geçer Zaman Ki seyrediyorum, diğer yandan da yazıyorum :))
Pek hamaratım iki gündür :)))
Yana yakıla kurabiye yapmamın nedeni, dün akşam bahsettiğim fındık ununu denemekti...
Macera hevesimle tarifteki un ve fındık tozunun ölçülerini yer değiştirdim. Çizgi filmlerde kapının altından ince bir zar gibi kayıp geçen Tom gibi, yassı bi'şi oldular.
Ama lezzetine laf yok.
Eeee naparsın hayatta her denediğini 12'den vurcaksın diye bi şey yok
Pek hamaratım iki gündür :)))
Yana yakıla kurabiye yapmamın nedeni, dün akşam bahsettiğim fındık ununu denemekti...
Macera hevesimle tarifteki un ve fındık tozunun ölçülerini yer değiştirdim. Çizgi filmlerde kapının altından ince bir zar gibi kayıp geçen Tom gibi, yassı bi'şi oldular.
Ama lezzetine laf yok.
Eeee naparsın hayatta her denediğini 12'den vurcaksın diye bi şey yok
Pazartesi, Nisan 15, 2013
Ataturk Arbetorumu
Cumartesi gunesinin askina pazar gunu bi orman havasi alalim diyip, rotayi Belgrad ormanina cevirdik...
Ama piknikcilerin copleri, ates yakmayin tabelalarina inat tuten dumanlar, oraya nasil ciktigini anlamadigim arabalarin piknik masalarinin dibine park edilmesi ve orman sesini bastiran insan sesleri keyifle baslayan yolu mutsuzluga bagladi :(((
Ama tam o sirada agaclarin arasindan kucuk bir golet, desenli cakil taslariyla dosenmis yurume yolunu ve gosterisli demir kapisini gorunce buranin Ataturk Arbetorumu oldugu mutluluguyla kendimize geldik...
Ogrenci 5, digerlerinin 10 tl odeyerek iceri girdigi canli agac muzesinde piknik yapmak, bisikletle dolasmak, top oynamak, cimlere oturmak bile yasak
Eee haliyle bu kadar kural olunca ormanin kalabaligina inat sakin, tertemiz, ormanin o mis gibi odunsu kokusuyla, kus sesleriyle bir cennet...
Hele ki bi de bahar icin suslenmis cicekli agaclar, sari beyaz papatyalar ve her turlu yesillikle harika bi yer...
Siddetle tavsiye ediyor, fotograflariyla basbasa birakiyorum sizleri...
Ama piknikcilerin copleri, ates yakmayin tabelalarina inat tuten dumanlar, oraya nasil ciktigini anlamadigim arabalarin piknik masalarinin dibine park edilmesi ve orman sesini bastiran insan sesleri keyifle baslayan yolu mutsuzluga bagladi :(((
Ama tam o sirada agaclarin arasindan kucuk bir golet, desenli cakil taslariyla dosenmis yurume yolunu ve gosterisli demir kapisini gorunce buranin Ataturk Arbetorumu oldugu mutluluguyla kendimize geldik...
Ogrenci 5, digerlerinin 10 tl odeyerek iceri girdigi canli agac muzesinde piknik yapmak, bisikletle dolasmak, top oynamak, cimlere oturmak bile yasak
Eee haliyle bu kadar kural olunca ormanin kalabaligina inat sakin, tertemiz, ormanin o mis gibi odunsu kokusuyla, kus sesleriyle bir cennet...
Hele ki bi de bahar icin suslenmis cicekli agaclar, sari beyaz papatyalar ve her turlu yesillikle harika bi yer...
Siddetle tavsiye ediyor, fotograflariyla basbasa birakiyorum sizleri...
Dertleşme
Bi yandan ocaktaki kahveyi taşırmamak için gözüm onda elim klavyede bi iki harf yazsam faydadır modunda...
Görende her gün iki eli kanda olsa bloguna yazan biri zanneder...
Ha ha gülüyüm bari ;)))
Az önce farkettim de bugün üçüncü kahvemi içiyorum, tv'de Saffet Emre Tonguç boğazdaki en pahalı yalıları anlatıyor güneşli güzel bir boğaz gününde, orda hayal ediyorum kendimi
Oooooh mis gibi...
Bu yazıya dertleşme başlığını koymayı düşünüyorum...
Evli olup çalışan kadınlara hayranım, hele bi de küçük çocuğu varsa daha da çok...
İşten gelip sofra hazırla, mutfağı topla, ertesi güne yemek yap derken bu süreçte kocam da ayağını uzatıp televizyon seyrederse ben cinnet geçiririm, yürümez o evlilik
Halbuki enerjik ve mutlu olmalı ki kadın eşiyle ilgilenebilsin, mutlu olsun mutlu edebilsin
Kızmayın bana ne geri kafalısın erkeğe köle misin diye,
Hayat paylaşınca güzel
İşin yorgunluğu stresi üzerine gelip evin dirlik ve düzenini imar etmek daha da biler insanı, ekonomik özgürlüğün bedeli kuyruğu dik tutmak için kendini tüketmek olmamalı
İşte böyle diye diye soğuttum ya kendimi evlilikten :)))
Neyse büyük konuşmiyim yine de ben, yarın n'olcaz bilinmez
Bu arada süper bi kavrulmuş fındık markası keşfettim, lezzeti çok güzel. Onu yedikten sonra diğer fındıklar lezzetsiz gelicek söyliyim. Daha şimdiden bir sürü hayranı oldu ofiste :)))
Kanyon-Metrocity arasındaki tünel alışveriş merkezinde küçük bir şubesi olan www.findikcim.com.tr kızlarla toplaşıp verince sipariş bugün bir koli fındık geldi ofise :)))
Ürünleri arasında fındık unu da var, tabiki siparişime ekledim. Hiç şüphe yok ki. Bundan sonraki deneysel hamur işi çalışmalarım fındık unuyla olcak.
Klavyemin sağ tarafındaki shift tuşu basmıyor bir süredir, meğerse nedeni bizim yaramaz papağanımızın tuşları gagasıyla yerinden sökme çalışmalarının bi sonucuymuş. Neyse ki diğer taraftaki çalışıyo...
Bu tam akşam kahvesi oldu, ordan burdan telden tele atlayıp anlattım.
Var aslında daha anlatacaklarım, ilk canlı yayın deneyimim kameralarla flörtüm
İlk fırsatta
Görende her gün iki eli kanda olsa bloguna yazan biri zanneder...
Ha ha gülüyüm bari ;)))
Az önce farkettim de bugün üçüncü kahvemi içiyorum, tv'de Saffet Emre Tonguç boğazdaki en pahalı yalıları anlatıyor güneşli güzel bir boğaz gününde, orda hayal ediyorum kendimi
Oooooh mis gibi...
Bu yazıya dertleşme başlığını koymayı düşünüyorum...
Evli olup çalışan kadınlara hayranım, hele bi de küçük çocuğu varsa daha da çok...
İşten gelip sofra hazırla, mutfağı topla, ertesi güne yemek yap derken bu süreçte kocam da ayağını uzatıp televizyon seyrederse ben cinnet geçiririm, yürümez o evlilik
Halbuki enerjik ve mutlu olmalı ki kadın eşiyle ilgilenebilsin, mutlu olsun mutlu edebilsin
Kızmayın bana ne geri kafalısın erkeğe köle misin diye,
Hayat paylaşınca güzel
İşin yorgunluğu stresi üzerine gelip evin dirlik ve düzenini imar etmek daha da biler insanı, ekonomik özgürlüğün bedeli kuyruğu dik tutmak için kendini tüketmek olmamalı
İşte böyle diye diye soğuttum ya kendimi evlilikten :)))
Neyse büyük konuşmiyim yine de ben, yarın n'olcaz bilinmez
Bu arada süper bi kavrulmuş fındık markası keşfettim, lezzeti çok güzel. Onu yedikten sonra diğer fındıklar lezzetsiz gelicek söyliyim. Daha şimdiden bir sürü hayranı oldu ofiste :)))
Kanyon-Metrocity arasındaki tünel alışveriş merkezinde küçük bir şubesi olan www.findikcim.com.tr kızlarla toplaşıp verince sipariş bugün bir koli fındık geldi ofise :)))
Ürünleri arasında fındık unu da var, tabiki siparişime ekledim. Hiç şüphe yok ki. Bundan sonraki deneysel hamur işi çalışmalarım fındık unuyla olcak.
Klavyemin sağ tarafındaki shift tuşu basmıyor bir süredir, meğerse nedeni bizim yaramaz papağanımızın tuşları gagasıyla yerinden sökme çalışmalarının bi sonucuymuş. Neyse ki diğer taraftaki çalışıyo...
Bu tam akşam kahvesi oldu, ordan burdan telden tele atlayıp anlattım.
Var aslında daha anlatacaklarım, ilk canlı yayın deneyimim kameralarla flörtüm
İlk fırsatta
Perşembe, Nisan 11, 2013
Ters Yüz
Çocukken koltuğa sırt üstü yatıp başımı kenarından aşağı sarkıtır, içinde bulunduğum odayı tersten seyrederdim...
Bir tek avizenin olduğu tavanın taban olduğunu; anki düzlemde yerde olan halı, koltuk, vitrin, sehpa ve diğer salon eşyalarınınsa yer değiştirip tavana yapışık olarak baş aşağı durduğunu ve bomboş beyaz taban olan tavanda yürümenin nasıl bir his olduğunu düşünürdüm...
Bazen hayatı kısa bi süreliğine de olsa tersine çevirip, ters yüz edip ezberi bozmak, beyne kan gitmesi lazım...
Katıldığım eğitimlerin birinde Neurobics beyin egzersizlerini önermişti eğitmen...
Çoğu zaten zaman zaman yaptığım şeyler olsa da ilginizi çekerse diye paylaşıyorum...
Bir tek avizenin olduğu tavanın taban olduğunu; anki düzlemde yerde olan halı, koltuk, vitrin, sehpa ve diğer salon eşyalarınınsa yer değiştirip tavana yapışık olarak baş aşağı durduğunu ve bomboş beyaz taban olan tavanda yürümenin nasıl bir his olduğunu düşünürdüm...
Bazen hayatı kısa bi süreliğine de olsa tersine çevirip, ters yüz edip ezberi bozmak, beyne kan gitmesi lazım...
Katıldığım eğitimlerin birinde Neurobics beyin egzersizlerini önermişti eğitmen...
Çoğu zaten zaman zaman yaptığım şeyler olsa da ilginizi çekerse diye paylaşıyorum...
1. Güne başlangıç ve günü kapatış
Uyanınca ilk olarak gözler kapalı olarak bir şey (limon, portakal, nane vs.) kokla
Gözler kapalı olarak banyo yap
Banyoda hoş kokulu (ya da koku veren) malzemeler kullan – müzik dinle
Normalde kullanmadığın eli kullanarak dişlerini fırçala/traş ol/makyaj yap/saçlarını tara
Normalde kullanmadığın eli kullanarak kıyafetlerini giy
Gözler kapalı giyin – soyun.
Sabah rutininde işleri yapma sıranı değiştir – önce kahvaltı sonar giyinmek gibi…
Sabah yiyip içtiklerini değiştir.
2. İşe gidiş geliş
Gözler kapalı olarak arabanın kapısını aç ve arabayı çalıştır.
Farklı güzergâhlar kullan.
Mümkün olduğunca camları aç.
Arabayı başkasına kullandırt.
Arabada hoş koku veren malzemeler kullan.
Direksiyon ve vites kolunu değişik malzemelerle kaplat
3.Yüksek sesle oku.
Masandaki ve çevresindeki eşyaların yerlerini değiştir.
Tablo, resim, kitap türü ne varsa ters çevir.
Masa üstü ışıklandırmanı renklendir.
4. Yemek
Kulaklarını tıkayarak yemek ye.
Yemekte herkes alıştığından farklı bir sandalyeye otursun.
Öğünlerde yenilen standart yiyecekleri değiştir. Akşam yemeğinde kahvaltı yap.
Yemekleri yeme sırasını değiştir. (önce tatlı sonra çorbaJ)
Farklı bir odada/masada/yerde yemek ye.
Normalde kullanmadığın eli kullanarak yemek ye.
Gözlerini kapatarak ye – yediklerini tadından ayırt et.
Yemeği şölene dönüştür. (mum-koku-çiçek-müzik-örtü-ortam…)
Yemek yap (harika bir neurobik egzersizdir.)
5. Alışveriş
Mümkün olduğunca pazardan alışveriş yap. Sebze ve meyvelere dokun, kokla
Market içi rutin dolaşma güzergâhını değiştir.
6. Boş zaman – hobi - tatil
Plansız gez – tatile çık. (Yol nereye götürürse oraya)
Farklı yerlere git.
Farklı tatiller yap. (deniz/dağ-yayla/kültür/macera/yurtdışı…)
Doğada kamp yap.
Tarlada, çiftlikte çalış.
Bahçe ile uğraş – hiç olmadı saksıda çiçek vs. yetiştir.
Kuşları dinle, seslerinden ayırt et.
İlgi alanlarını - hobilerini genişlet, çeşitle.
Sanatsal faaliyetlerle uğraş, kurs al.
Gönüllü, toplumsal projelerde çalış.
Film çek. (Mesela; ailenin filmini çek – hem senaryosunu yaz hem yönet.)
Müzik dinlerken tüm çalgıları seslerinden ayırt et ve ayrı ayrı dinle.
Cuma, Nisan 05, 2013
Perşembe, Nisan 04, 2013
Yine Erguvan
Yazmak hevesim var...
Ama ne yazsam kararsızlığı var...
İki günde birden bire açtı erguvanlar, benim çiçeklerim
Erguvan zamanı, yere dökülmüş erguvanlar ayaklarımın dibinde başımda dalları pespembe çiçekleriyle
Özel bi şey olmalı bu sahnede
İlan-ı aşk, evlenme teklifi, seni seviyorum demek, ilk öpüşme
Romantizm...
Yaza yaza bunu mu yazdın???
:)))))
Ama ne yazsam kararsızlığı var...
İki günde birden bire açtı erguvanlar, benim çiçeklerim
Erguvan zamanı, yere dökülmüş erguvanlar ayaklarımın dibinde başımda dalları pespembe çiçekleriyle
Özel bi şey olmalı bu sahnede
İlan-ı aşk, evlenme teklifi, seni seviyorum demek, ilk öpüşme
Romantizm...
Yaza yaza bunu mu yazdın???
:)))))
Pazartesi, Nisan 01, 2013
Karanlıkta Komedi
Yıldız Teknik Üniversitesi oyuncuları 5 Nisan akşamı Artvin Şavşat Köprüyaka Yatılı Bölge Okulu yararına Karanlıkta Komedi oyununu sergileyecek.
Mekan Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Elektrik-Elektronik Fakültesi Konferans Salonu
Hem katkınız olsun hem de cuma akşamında keyifli bi'şeyler izlemek isterseniz...
Rezervasyon ve İletişim:
05433173696
05436439243
YTÜ Oyuncuları ve oyunla ilgili bir ropörtaj...
http://www.ntvmsnbc.com/id/25353783/#storyContinued
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)