Pazar, Ocak 04, 2009

Kaçkarlara Yolculuk

İnce ince yağan yağmur altında pazarda alışveriş yaparken, tezgahların arkasında pazarcıların ısınmak için yaktığı kasa parçalarından gelen yanık odun kokusu ve yumuşak bir soğuk beni başka bir yerlere götürdü.

Olduğum yerden çok uzağa. Karadeniz yaylalarındaki bir köy evine. Anlık çok kısa bir şeydi.

Migros'tan dergilere bakarken Atlas çekti dikkatimi oysa kapağında beni öylesine de çok cezbeden bir şey yoktu. İtiraf ediyorum masa takvimi güzel olur diye aldım. Ama eve gelip de okumaya başlayınca Kaçkarların sonbahar kış resimlerinin beni çağırdığını anladım.


Bir yıl boyunca oralarda bir köy evinde yaşamak istiyorum. Dört mevsimini yaşamak, sobamı yakmak, toprağımla uğraşmak, güneşi, geceyi, soğuğu yaşamak istiyorum.

Şu an için böyle bir isteği gerçekleştirmemin imkansızlığını biliyorum. Ama ben yükselen bir balık olarak çok güzel hayal kurarım. Bazen kendimi çok bunalmış ve kaçamayacak hissettiğim durumlarda giderim o çok istediğim yerlere.

Geçen seneki Karadeniz tatilim yeterli görsel zenginliği de sağladığı için çok gerçekçi ve bana çok iyi gelen gerçeküstü seyahatler yapabiliyorum.

Onun için bu gece beni ararsanız Atlas Ocak 2009 sayısındaki Kaçkar fotoğraflarındaki yaylalarda bulabilirsiniz. Siz de gelmek isterseniz aman sıkı giyinin, çok soğuk oralar.

Hiç yorum yok: