Film yorumlarıma Entelköy, Efeköy'e Karşı ile devam ediyorum...
Daha eğlenceli olabileceğini düşündüğüm ama izlerken sıkıldığım bir film oldu.
Filmin taşıdığı önemli mesaj uzun saatlerde kaynadı gitti...
7 yaş üstü, 13 yaş altındakilerin ebeveynleri ile izlenmesi işaretlerini almasının sebebi filmin iki üç yerinde sıvama küfür olması. Yani aradaki o sahneleri çıkartsanız filmden bi şeyler eksik mi anlamazsınız.
Müsamerede sahneye çıkıp bi nefeste şiirini okuyan çocuk gibi, sövüyo sayıyo bitiyo...
Yönetmen Yüksel Aksu'nun hikaye anlatıcı olarak sazlı sözlü giriş, gelişme, sonuçta yer alması keyifliydi. Ancak bu sahneler çatlamış topraklar üzerinde geçince, "eyvah termik canavar kazanıyo galiba filmin sonunda" diye bi korku salıyor yüreğinize
Efelerle Bulutsuzluk Özlemi'nin birlikte zeybek çalması, türkülerimizin modern enstrümanlarla yorumlanmasının ne kadar güzel olacağını hatırlatırken güzeldi.
Ama daha da önemlisi köylülerin eskidir diye atıp verdiklerine entellerin hazine diyip sahip çıkıp yüceltmeleri, şiddet gören eşeğe 500 lira verip satın alıp kültürün hizmetinde euro yumurtlar hale getirmeleri; kıymetini bilemediklerimizin nasıl değerli olduğunu göstermesi açısından anlayana güzel mesajlar taşıyordu.
Termik santrale karşı entellerin köye sahip çıkması, köylülerin de onlara direniş göstermesi ne yazık ki ülkemizin gerçeği...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder