Pazartesi, Mart 05, 2018

Uçak Yazıları


4 Mart 2018 

Zürih 21:15 / İstanbul 23:15

Yine havadayım.

Bu kez dönüş yolunda

İsviçre seyahatini de bitirdik. Palnlanmış yeni bir seyahat yok ama gezmek güzel

İsviçre yeşil doğası ile her zaman hayran olduğum bir ülkeydi. Ancak yeşilinden çok bembeyaz örtüsünü hatırlayacağım. Seyahatimiz Avrupa’daki Sibirya soğuklarının son günlerine denk gelmesi –ki biz gitmeden bir kaç gün önce -20’ler- şehre indiğimizde donmuş göller ve çeşmelerle buluşmamızı sağladı.

Şikayetçi değilim

Bu kış doğru dürüst kar görmeyen  İstanbul olarak hasret gidermek güzeldi.

Karlı ilk günkü turumuzda Old Town bölgesi ve Lindhof terasından puslu bir havada şehri gördük. Belki hava şartlarından sessiz sakin.

Akşam saatlerinde başlayan lapa lapa kar mutluluk vericiydi.

Avrupa şehirlerinin yüzyıllardı korunmuş ve içinde yaşamın  devam ettiği binaları bende masal dünyası hissi yaratıyor.

Küçük dükkanlardaki işletmeler daha doğrusu esnaf o kadar naif ve dokunaklı geliyor ki.

Mağazaların eski halleri ya da orjinallikleri, binalardan dışarı uzanan tabelamım desem ayırt edici şekiller mi desem, her biri ayrı bir sanat eseri.

Diğer Avrupa ülkelerinden farklı olarak bu sefer binaların dış cephesindeki resimler ilginçti. Kilise iç duvarları yerine binaların dış cepheleri resimlerle donatılmıştı.

İniş için alçalıyormuşuz,  masayı kapatmam lazım devamı sonra...

Hiç yorum yok: