Hava sıcaklığının 37 derece civarlarında olması çok fazla gezme olanağı tanımasa da; Gelibolu'nun mutlaka görülmesi gereken bir yer olduğunu söyleyebilirim. Havalar serinleyince şehitlikleri de kapsayan bir ziyaret planlıyorum. İnşallah.
Diğer adı Azebler Cami olan Namazgah 1407'de deniz askerleri (Azepler) için inşaa edilmiş ilk açık hava camii. Yaz aylarına denk gelen ramazanlarda burada halen teravih kılınıyormuş.
Namazgah'ın hem sağ tarafında yamaçtan aşağı baktığınızda gördüğünüz manzara.
Denizaltı Şehitleri Parkı hemen Fener'in altında.
Boğaz'ı geçen gemiler o an sanırım bana özel bir jest yapıp bu kadar yakınlaştılar.
Bayraklı Baba Türbesi fenerden aşağıya doğru yürüyünce. Hikayesine gelince; 1400'lü yıllarda savaşta sancağı taşıyan asker bayrağı düşmana teslim etmemek için parçalayıp yutmuş. Öldükten sonra da mezarımın üstünden bayrak eksik olmasın dilemiş. Ziyaret edip niyet tutanların niyetleri olunca gelip bayrak bırakıyorlarmış türbeye.
Deniz fenerini gece seyretmek ayrı bir keyif. İlk defa bir feneri bu kadar yakından gördüm. Ve fenerle bir hatıra pozum olsun istedim.
Yine fener parkından gece Hamzakoy ışıkları
Resimlerden de anlaşıldığı üzere çok dar bir alanda dolaşabildik. Ancak gezilecek pek çok tarihi yerin önünden geçtim ve bi dahaki seferde ziyaret etmek için not aldım. Mevlevihane gibi.
Ha bu arada küçük bir not; Çanakkale yada Gelibolu'ya gitmek için sakın Metro Turizm'i tercih etmeyin. Hem giderken hem gelirken yaşadıklarımdan sonra otobüs yolculuğu fobisi oluştu desem yalan olmaz. Zaten uzun bir dilekçeyle kendilerini uyardım, belki aynı şeyler bir daha olmaz ama benim cesaretim kalmadı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder