Finans sektöründe 2 hafta üst üste izin yapmak gibi bir zorunluluk var. Bu nedenle iznimin bir haftasını deniz, kum, güneşe ayırınca geri kalanda da yapmak isteyip fırsat bulamadıklarıma ayırmak iyi geliyor.
Bu sene şansıma Contemporary İstanbul ve İstanbul Bienali’nin açılışı bu müsait haftama denk geldi.
Bienal Kasım’a kadar sürüyor ama Contemporary 5 gündü.
Öncekileri sosyal medyadan ziyadesiyle görmüştüm. Metrelerce giriş kuyrukları olmuştu ve Lütfi Kırdar’daydı.
Bu seneki Haliç’te Tersane İstanbul’da yapıldı. Tersane’nin durumu ayrı bir konu.
Çocukluğumda doklardan gelen çekiç seslerini Haliç’in karşı yakasından dinleyen, biten gemilerin kızağa alınıp düdüklerle suya indirilişini seyreden biri olarak orayı görmek benim için çok değerli. (Dok, gemileri kıyıya çekerek suyla bağlantısının kesilerek gövdesinde tamirat yapmaya imkan tanıyan havuz tesis anlamına geliyor)
Kısaca Cİ olarak anacağım etkinlik bir sanat fuarı. Sanatçılarla alıcıları bir araya getiren orjinal, yaratıcı, ne var ki bunda ben de yaparım bunu dediğimiz şeylerin de yer aldığı bir sergi. Modern sanat pazar yeri de diyebiliriz.
Haliç kıyısında olması nedeniyle denizden ulaşım için motor seferi konması çok iyi düşünülmüştü. Deniz yoluyla bireysel gelmek isteyenler içinse deniz taksi ve şahsi yatlarını da kullananlar çoktu.
Bulutlu, güneşli tatlı bir İstanbul öğleninde Karaköy’den Hasköy’e yolculuk yapmak keyifliydi. Uzun zamandır Haliç vapuruyla yapmak istediğim gezintiyi az da olsa yaptım denebilir.
Serginin eserlerinden Haliç’e atılmış gümüş rengi küre çekici bir çekim unsuruydu. Biz gibi herkes hakkını verdi bence😁
Bu tarz çalışmalar görme biçimlerimizi etkiliyor bence. Hep aynı şeylere aynı şekilde bakmaktan ister istemez körleşiyoruz. Yeni bir bakış, beyne bir tetikleyici oluyor bence. Dediğim gibi bazı eserlere biz bunu çöpe atıyoruz ki, bu mu sanat dedirtiyor insana ama yapan yapmış ve satışa koymuş. Kıskanmayalım 😂
İlgimi çeken eserlerden bazılarının fotoğraflarını koysam da Reels’imi mutlaka seyredin derim. Biz de Gülay’la sanat yaptık orda. İphone’un sinematografik çekim özelliğinden yararlandık. 👩🎨
Dış mekanda ki yeme içme yerleri Haliç manzarasında, ısıtan Eylül güneşi ile gerçekten çok keyifli bir gün yaşattı bize.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder