Sinirli ve gerginim...
Huysuzum ve de huzursuzum...
doğru zamanda doğru kelimeler neden olmuyor yanımda?
Kalınca bir başına kendinle "sersem, neden söylemedin içinden geçenleri" diye kızıyorsun kendine...
Halbuki hazırcevap, çok bilmiş, altta kalmayan, bazen ukala; ne oluyor da söylenemiyor, yapılamıyor içinden geçen onca şey...
Uzatıp elini dokunabilecekken neden kolun bedenine bitişik kalıveriyor hala, neyi kaybetmekten korkuyorsun?
Hayat almak isteyip de yanımıza kadar getirdiği şeyleri almak için uzanmazsak, kucağına atıp "hadi al, mutlu ol" demez ki...
O orda, sen orda...
Sen uzatıp elini almazsan, uzatan başka birisi almaz mı onu?
Kimbilir kaç bahar; burnunun ucuna kadar gelip sadece elini uzatmadığın, o gelip seni alsın diye beklediğin için daha uyanık biri tarafından kapılmış olabilir, biliyor musun????
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder