Perşembe, Ocak 31, 2008
Der mi?
Dün akşam oturup yazabilseydim, başka kelimelerle başka cümleler kurup başka hikayeler anlatırdım.
Zamanın, yaşamın, sorumlulukların, sorumlu olduklarının oyunu sana yapmak istediklerinle yaptıkların arasındaki fark.
Hiç görmedim ama filmlerde kendine zarar veren akıl hastalarını koydukları odaların; içerdeki çığlığı yutsun, çarptığında darbelerden korusun diye süngerle kaplı duvarları. Her darbeyi zararsız ve acısız bir çarpmaya dönüştüren, her duyduğu çığlığı acıyı gözeneklerinde hapsedip dışarıya her şey yolunda sessiz sakin diye dimdik ayakta duran duvarlar.
Midas'ın başlığı altındaki sırrı öğrenen berberin kör kuyuya bağırdığı "Midas'ın kulakları eşek kulakları" sözü; başakların rüzgarda haykırdığı bir çığlık haline nasıl dönüştüyse duvarın da tuttukları birden bir çığlığa dönüşür mü?
Yeter der mi?
Canın yansın, çığlıkların duyulsun der mi?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
Yonca'cım der mi orasını bilemem ama resim bana öğrencilik yıllarımı hatırlattı be güzelim. Hey gidi Van Gogh heyyy!
Yoncacım, der!
sofi'cim de der :)) Bence Sanem sen de dersin
Yorum Gönder