Çarşamba, Ocak 09, 2008

Kısa Kısa

Hastalığım aslında tam olarak geçmedi. Raporum bittiği için pazartesiden beri işteyim. 2 günlük yokluğumda birileri acısını arkadaşlarımdan çıkardığı için onları bi daha bırakmak pek istemiyorum. Doktora da gitmiyorum. Burun tıkanıklığıma süper bi tedaviyle son verdim. Bir kulak burun boğaz doktorunun reçetesi ve burun spreylerinden daha sağlıklı olduğunu düşünüyorum. (Bazıları bağımlılık bile yapıyormuş)

Tarif şöyle...

1/2 litre kaynatılmış soğutulmuş su
1 çorba kaşığı (silme)Sodyum bi karbonat (eczanede satılıyor, mutfaktaki karbonatla da olur mu bilmiyorum)
1 çay kaşığı (tepeleme) tuz (mutfaktaki bildiğimiz tuz)

Suyun içinde hepsini eritip burnunuza çekiyorsunuz. Sonuç mükemmel. Benimki bi daha tıkanmaya cesaret edemedi.

Ama bi de şu öksürüğe bıçak gibi kesecek bir tarif arıyorum. Gerçi pekmez ve balla kurtulmaya çalışıyorum ama henüz sonuç alamadım.

***

Dün sabah işe gelmeden önce fön çektirmek için kuaföre gittim. Servisten inip sadece bir kaç dakika yürümeme ve kalın giyinmiş olmama rağmen üşüdüm. Saçım yıkanırken kafa derime yavaş yavaş değen sıcak su, köpük köpük şampuanın kokusu nasıl iyi geldi anlatamam.

***

Sevdiklerime hediye almak beni en mutlu eden şeylerden biri ama bazen işkenceye dönüşebiliyor. Çünkü aldığım hediyenin bir hikayesi olmasını, verdiğim kişiyi tam 12'den vurmasını istiyorum. İlk hediyede bu daha kolay oluyor ama ilerleyen yıllarda iş zorlaşıyor. Ve şu günlerde biri cumaya kadar olmak üzere bir kaç hediye bulmam lazım. Ama aklıma hiç bir şey gelmiyor. Düşün düşün diye kendini zorlayınca da bu iş olmuyor. Bakalım n'olacak?

Hiç yorum yok: