Ramazan’ın ne kadar yaklaştığı günlük hayatımıza birer birer girmeye başlayan ipuçlarıyla belli ediyor kendini.
Daha dün konuşuyorduk gelmedi mi bu senenin imsakiyesi, ilk iftar saat kaçta, sonunda kaçta açıcaz orucumuzu soruları; bu akşam fırında tezgahın üstünde birbirinden güzel imsakiyeler arasından en beğendiğim iki tanesini alarak cevaplarını buldu.
Birini çok hoş İstanbul çizimine diğerine de üzerinde yazan özlü sözlerine kapılıp aldım.
Şöyle yazıyor…
paranı ver, gönlünü ver, selam ver AMA SIRRINI VERME
hedefe koş, cihada koş, yardıma koş AMA ŞİRK KOŞMA
elini aç, kapını aç, gözünü aç AMA AĞZINI AÇMA
yaklaş, konuş, tanış AMA UZAKLAŞMA
doğrul, devril AMA EĞİLME
davet et, hayret et, affet, tövbe et AMA İHANET ETME
emek ver, kulak ver, bilgi ver AMA HİÇ BİR ZAMAN BOŞ VERME
günlerini say, servetini say, büyüklerini say AMA YERİNDE SAYMA
okumaktan zarar gelmez, oku AMA LANET OKUMA
rakibini geç, sınıfıı geç AMA GÜLÜP GEÇME
ev al, araba al, abdest al AMA BEDDUA ALMA
zulmü devir, nefsi devir AMA ÇAM DEVİRME
fidan büyüt, garip doyur, çocuk besle AMA KİN BESLEME
satıcı ol, alıcı ol, kalıcı ol, bulucu ol AMA BÖLÜCÜ OLMA
seslen, uslan AMA YASLANMA
itil, atıl AMA SATILMA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder