Pazartesi, Aralık 05, 2005

Yazar(mı)Sın


Yazar(mı)sın

Keşke benim de sözcüklerim kitapçı raflarında olsun diye düşündünüz mü hiç?

Son günlerde kitapçı raflarında bir kitap var. "Düşünmekle yazmak arasındaki uzaklığın yalnızca bir kalem mesafesinde olduğunu fark edebilen herkese"

İçi boş sayfalardan oluşan kitap el yazısı ile yazar tarafından doldurulmayı bekliyor. Kitabın adı, yazarın adı ve kitabın arka kapak yazısını da yazdıktan sonra kargoyla yayıncı şirkete gönderiyorsunuz. Ve artık sizin de bir kitabınız var. Üstelik değerlendirme sonucunda birinci olursa; kitapçı raflarında da yerini alacak.

Oldukça farklı bir düşünce ile yola çıkılmış ve her şey en ince ayrıntısına kadar düşünülüp planlanmış. Yani kitabınız basılsa da basılmasa da ilk yazarlık sözleşmenizi imzalıyorsunuz.

Boş sayfaların arasında küçük notlar var.

"Acaba yazdıklarım nasıl oluyor?" diye düşünüyorsun bazen. Düşünme! Yoksa başkalarının yazdıklarına benzer yazdıkların. Sen sadece kalemle yüreğini birleştir ve seyret olanları

***

"Sen hiç avazın çıktığı kadar bağırdın mı? Ya da avazın çıktığı kadar bağırdığında seni en çok kaç kişi duydu? Şimdi lütfen kaleminin ucuna yaklaş ve dinle!

İyice yaklaş...

Kalemin sesi bu, hiç bir çığlığa benzemez. Ve bu sesin yankıları binlerce yıl sonra ulaşır sizin oralara. Hazırlıklı ol"

***

Aklından geçenleri buraya dökerken başkalarının görme ihtimalini düşünme. Bu, bu satırlara dökülenlere kaygı bulaştırır. Sadece kendine yaz.