Çarşamba, Aralık 14, 2005

Ihlara Vadisi


Dünyada şimdiye kadar huzurun gerçekten orada olduğuna inandığım iki yer gördüm. Biri daha önce de yazdığım Marmaris’te Turgut köyündeki şelale, diğeri de Ihlara Vadisi.

Yukarıdan bakıldığında derin bir yarık içinde akan bir çay ve orman. Vadiye inen dik merdivenlerinde sonunda sessizliği, büyük bir kayanın üzerinde adeta “hoş geldiniz” diyerek cıvıldayan iki minik kuş, üzerinden ahşap bir köprünün geçtiği Melendiz Çayı’nın sesi, görüntüsü ve vadinin kendine has gizemi bana böyle düşündüren.

Yarı şaka yarı ciddi, dünyada üç ses için vazgeçilmez derler. –Kadın sesi, para sesi, su sesi-

Ben anladım ki benim huzurumun içinde doğanın su sesi olmalı.

Melendiz çayı boyunca yürüyüp köprülerden geçerek vadideki birkaç kiliseyi görmek; yüzyıllar önceki yaşamın izlerini hissetmek yorumsuz sadece yaşamak.

Hiç yorum yok: