Geçen senelerde sokak kedisi ve ev kedisi arasındaki farkı anlatan bir e-mail okumuştum; bir kaç gün önce aynı mail tekrar geldi. Gülümseyerek bir kez daha okudum.
"Sokak kedileri sokakta yaşadıkları tehlikelere karşı her an tetikte oldukları için pençeleri hep saldırmak üzere açık bekler. Sevmeyi sevilmeyi değil; savaşmayı hayatlarını devam ettirmek için kendilerini korumayı bilirler.
Bir sokak kedisini severseniz onun zırhını deler; sevgiyi öğretirsiniz. Kendini korumak için hazır bekleyen pençelerini içeri çeker, bir daha çıkarmamak üzere. Ama o kediyi sevmekten vazgeçerseniz, o bir daha eskisi gibi olamaz. Onu sokaklara sevgisizliğe bıraktığınızda kendini koruyamaz ölür"
Bugün de evli bir arkadaşım; evliliğin erkekler için yorumunu aynı hikayeyle bağdaştırınca paylaşmak istedim.
"Bekar erkekler sokak kedisi gibidir. Sokakta mutlu mesut yaşarlar. Ama bir gün gelip sevip evlendiklerinde ev kedisine dönerler. Tekrar sokak kedisi olmak zorunda kalırlarsa yani boşanırlarsa ne yapacaklarını bilemez ya depresyona girer yada en kısa sürede ev kedisi olabilmek için onları sevecek yeni birisini bulup evlenirler. "
Bu yorumu yapan bir kadın değil; yani erkek tarafının görüşleri. Gerçekten hak vermemek mümkün değil; çünkü tanıdığım boşanan erkek arkadaşlarım en fazla iki sene içerisinde tekrar ev kedisi oldular.
2 yorum:
Sevilmeyi kim istemez ki yahu. Kedi benzetmesi de ayrı bi hoş olmuş :p
Wonderful and informative web site. I used information from that site its great. » »
Yorum Gönder