Pazartesi, Kasım 14, 2005

...

Yerdeki yumuşak minderde oturmuş masa lambasının loş ışığında bugünlerde tekrar tekrar dinlemekten zevk aldığım "Aşkları en güzeli" kulağımda, yazmak; kendime yaptığım bir terapi aslında.

Huzuru bulmak için çıktığım yolu bulmak için kelimeler önde ben arkada ilerliyoruz. Gecenin sonunda kim yolunu bulup çıkar kim yolunu kaybeder kaybolup gider... Bilinmez.

Düşünceler, duygular bazen o kadar çabuk birinden diğerine geçiyor ki sahibi sen olmana rağmen yakalamakta zorlanıyorsun. Bu akşam her zamankinden çok şey var.Yolunu bulup kağıda dökülebilseler onlar da ben de rahatlayacağız ama içeride birbirlerine karışmakta ısrarcılar.

Bu akşam eve gelirken bir sevdiğimi düşünüyordum, sonra bir diğerini düşünmeye başladım. Onunla hesaplaşamadıklarımı kendimle hesaplaşmaya, ona söyleyemediklerimi kendime söylemeye çalıştım; okuduğum kitabın arasında boş küçük bir sayfaya... Kaybolmasınlar diye. Bundan sonra yanımda daha çok kağıt bulundurmak konusunda bir hatırlatma yaptım kendime; böyle acil durumlar için.

Sonra çok sevdiğim ve saygı duyduğum ama şimdi hayatta olmayan başka birisi geldi aklıma. Ortaokul yıllarıma etkisi, sonraki yıllarda süren diyaloğumuz, hastalığı ve ölümü. Şimdi olsa yorumları, yazılarım, bloğum için düşünceleri. Ve mutlaka bu sayfalarda onun hakkında yazacağım yazının cümleleri...

Karanlık sokakta yağmur yağarken şemsiyenin korumasında olduğum için şükrettim. Sarı yapraklara ve su birikintilerine basmamak için sağlı sollu kaldırımda yürürken; önümdeki köpek ve sahibini gördüm. Nasıl bir özveridir yağmurda onunla yollarda olmak.

Köpeği olan bir arkadaşım geldi aklıma ve nedense birlikte çapkınlığa çıktıkları (yok öyle bi'şey aslında hayalgücümün oyunu)

Ve yağmurda biraz daha yürümek istedim sadece...

1 yorum:

Adsız dedi ki...

I have been looking for sites like this for a long time. Thank you!
Bye illegal tamiflu