Bugünki planım İstanbul’un en güzel kütüphaneleri listesinde yer alan Ahmet Hamdi Tanpınar Edebiyat Müzesi ve Kütüphanesi’ni görüp orada yazı yazmaktı.
Çantamı toplayıp Gülhane’ye gitmek üzere yol çıktım.
Hava sabahki tatlı güneşin aksine, serin ve kara bulutlarla yağdı yağacak. Üşüme ve ıslanma garantili.
Yağmurluk mu, şemsiye mi derken şemsiyede karar kıldım.
Ama bir şeyi göz ardı etmiştim,
Şemsiye alırsan yağmaz 😂
Şemsiyem de öyle katlanıp çantaya girenlerden değil, rahmetli Celal Birsen markasının baston şemsiyelerinden.
Yağmur çiselese de şemsiye açacak değil.
Gülhane’ye geldik.
Nerdeymiş bu müze diye bakarken, ana girişin hemen solundaymış.
Kapalı mı acaba derken 6 Haziran 2022’de restorasyona girdiği yazısını gördüm.
“Üzüntü ve muz kabuğu”repliğini bilenler anlıycaktır beni. 😩
Madem buraya kadar geldim, hemen sağdan kıvrılıp Arkeoloji Müzesi’ni göreyim. Bahçesinde kahvemi içeyim.
Çok uzun zaman oldu gelmeyeli en son gelişim blog arşivimden bulunabilir 😁 (Temmuz 2008)
https://dortyaprakliyonca.blogspot.com/2008/07/arkeoloji-mzesi.html
Bi dönem müze gezgini olmuştum.
O günden bugüne çok şey değişti. Artık müze kart mobilde. Hızlıca barkod oluşturup kolayca giriş yaptım.
Çinili Köşk’ü daha önce ziyaret ettiğimi hatırlamıyorum. Önce onu gezdim. Çinilerdeki yonca desenini bulduysam burdaki görev tamamlanmıştır.
Bu arada, dezenfektandır, çöp kovasıdır, yönlendirme tabelasıdır daha kadraja girmiycek yerlere düşünülerek konsa daha iyi olmaz mı?
Devasa yan pencereleri ile oldukça aydınlık oluşu ama muhtemelen çinilerin rengini kaybetmemesi için storla kapatılmış olması dikkatimi çekti.
Ve Arkeoloji Müzesi…
Sergileme şekli baştan aşağı yenilenmiş eski yazımdaki bir kaç resimle karşılaştırıldığında ciddi değişim çok net görünüyor.
Çok modern ve etkileyici bir teşhir sağlanmış. Camekanlar, dönemi anlatan duvar resimleri, ışıklandırmalar ve üst kat galerileri.
Müze için geniş bir zaman ayırıp dura, inceleye gezmek istediğim için bugün sadece keşif amaçlı hızlı bir turla ne olmuş, nasıl olmuşa baktım.
Ama çok güzel olmuş. 😍
Galerilerdeki banklar dinlenmek ve içeride daha fazla vakit geçirip eserlere yakın olmak için iyi düşünülmüş.
Diğer yandan yere oturmuş karşısındaki heykeli resmeden birini görmek Avrupa’da ki müzelerde gördüğüm müzeyle insanların birlikteliğini hissettirmesi açısından keyif vericiydi.
İlk fırsatta uzun bir gezi için tekrar gideceğim.
Bu aralar Reels videolarını yapıyorum gittiğim yerlerin. İnstagram hesabımda görebilirsiniz.
Bir kaç müze fotoğrafı da buraya bırakalım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder