Pazar, Şubat 19, 2012

Zencefil Ağacı

Ömrü hayatımda yediğim zencefilin tümü kadarını sanırıım bugün yedim…

İyileşmek uğruna içimde zencefil ağacı çıkma pahasına, çaylısını, sütlüsünü, ballısını, tozunu, tazesini her bir çeşidini yedim…

Hadi hayırlısı…

Yazma listeme koyduğum şeylerden birini daha yazıp, hastalıklı bir pazar gününü sonlandırıyorum izninizle…

Bu resim de yine tavan arası fotolarından, oyuncak kutusu…

Ama atmaya kıyamadığımız anlamsız gibi görünse de hatırası olan oyuncaklar

Zamanın legoları vari sadece ev yapabildiğiniz, birleşik apartmanlar kurduğunuz pencereli plastik bloklar –bu kadar çok konut projesi o dönem bununla ev yapan çocukların marifeti olabilir diyedüşünüyorum-

Yeşil sarı bir kaç parçasını bugüne ulaşabildiği başka bir lego vari oyuncak, plastik evlerden daha yaratıcı eserler yapılabilen her noktadan birbirine geçebilen uzun yıllar kahrımızı çeken tahminen 30 yıllık mazisi olan tarihi eser.

Yavuz’un plastik kılıcı ve kalkanı hala ilk günkü gibi bu da 25 yıllık falan

Veee tek gözü kalmış kedicik kukla…

Kuzenlerden bize geçen bir kukla bu, yani buna da bi 40 yıl diyebiliriz…

Bi de İbiş diye bi arkadaşı vardı bunun sivri külahı kırmızı yanakları olan ama o hakkın rahmetine kavuştu sanırsam.

SAM_3457

Dumble ve coca-cola ayıcığının çocukluğumuzla hiç alakası yok, yer darlığından

Hiç yorum yok: