Perşembe, Ekim 16, 2008

Ödeeeev


Tembel çocuklar vardır ödevlerini evde yapmayıp derse girmeye 5 dakika kala etekleri tutuşup ödevini yapanların defterlerinin peşine düşüp öğretmen gelmeden çabuk çabuk tamamlamaya çalışan. Hatta öğretmen derse girdiğinde hala bir iki kelimeyi karalamaya çalışan.

Ben defter peşinde koşan değil, defterleri peşinde koşulan oldum.

Gel gör ki bir haftadır cumartesi gününe yetiştirmem gereken ödevi salladıkça sallıyorum. Vakit daralıyor. Bu akşam, yarın öğlen derken geldik cumaya. Bi şey yapamayacağımı bile bile notları eve getirdim bu akşam. Ama ben ödev yapmak yerine oturmuş blog yazıyorum. Ödevim oymuş gibi.

Demek ki yıllar geçince insan tembel öğrenci de olabiliyormuş.

Sanırım Nisan'dı. Haftasonu eğitim için Bayramoğlu'na gitmiş bir takım profesyonel becerilerimizi geliştirmiştik. Şimdi de o becerilerimizi ne kadar öğrenmişiz ne kadar kullanmışız diye prezantasyon hazırlayıp sunacağız. Ödev bu yani.

Aslında Haziran başındaydı bu ödev ama sonra ertelendi herkes bayram etmişti. Unuturlar diye düşünmüştük ama unutmamışlar. Belki bu da iptal edilir diye belki de, son güne kadar salladık ödevleri.

Ama bu kez kaçınılmaz galiba. Artık yarın öğlen, olmadı en geç akşam bitirmem lazım.

Avrupa Yakası'ndaki Dursun gibi saat 2'ye kadar oldu oldu; olmadı 4. Bilemedin 5, o da olmadı garanti 6.

:))))

1 yorum:

Aymen dedi ki...

başlamak bitirmenin yarısı derler ama neredeyse bitirmeye yakın demek aslında:)