Cuma, Temmuz 14, 2006

Sağlıksız Sağlık Sektörü

Özel hastanelerin her geçen gün daha fazla ticari yanı ağır basan kurumlara dönüşmesinin yaşamımızı olumsuz etkilediğini görüyor yaşıyorsunuzdur diye düşünüyorum. Tabi ki özel hastane olarak devlet hastanelerinden daha farklı fiyat politikalarının olması, kar marjlarını düşünmeleri gayet normal.

Ancak diğer sektörlerde olduğu gibi müşterimiz ne kadar çok ürünümüzü kullanırsa o kadar iyidir felsefesiyle çapraz satış yapmaya çalışmak bence pek mümkün değil. İhtiyacı olmayan bir ürünü müşteriye satmak satışa göre başarı olsa da; pazarlama açısından durumu farkettiğinde müşterinin kaybedilmesine ve olumsuz deneyimlerini paylaşmasıyla kuruma zarar olarak dönecektir.

Bazı özel hastanelerin ticari kaygılarıyla kapıdan içeri adım attığınızda gerekli gereksiz ne kadar şey varsa yaptırdıklarını bildiğim için; zorunlu olmadıkça onlara gitmem. Ancak Amerikan Hastanesi bunların dışında tuttuğum bir hastaneydi, taki bu haftaya kadar.

Apandisit şüphesinde, -farklı uzmanlardan ve kaynaklardan edindiğim bilgiye göre- ilk bakılması gerekenler ateş ve kandaki lökosit düzeyi. Yani tomografi değil. Hatta tomografide belli bile olmazmış. Zaten olmadı da. Hadi bi de ilaçlı tomografi çekelim dediler.

Artık bu noktada pes deyip, tecrübesine güvendiğimiz ama artık hasta bakmayan yaşlı aile doktorumuza danışıp onun gözetiminde başka bir hastanede başka bir cerraha göründüm. Teşhisten emin olmak için ateş ve lökosit tabi ki ölçüldü.