Salı, Mart 28, 2006

Emeğe Saygı

Pek çok sektörde yaşanan korsan krizi başta kitap ve müzik olmak üzere her yerde karşımıza çıkıyor. Şimdiye kadar ne korsan bir kitap aldım ne de cd. Üstelik okumak istediğim bir kitabın kendisindeki korsanını okumam için bana vermek isteyen arkadaşımın teklifini de kabul etmedim. Sanılanın aksine korsan yayınları alanlar ne yazık ki, eğitim ve gelir seviyesi düşük insanlar kadar iyi üniversitelerden mezun olmuş geliri yüksek insanlardan olduğunu görmek bende büyük bir hayal kırıklığı yaratıyor.

Geliri düşük ve eğitimsiz insanlardan da emeğe saygı beklerim elbette ama; okumak ister parası yoktur, emeği verenin hakkını yemektedir düşünemez. Ya diğerleri; anlamam mümkün değil.

Başkasının emeğini izinsiz ve isteği dışında kullanmak kul hakkıdır bana göre. Ve ödenmesi en zor haktır kul hakkı.

Blogumda yazdığım yazılarda başka birilerinin emeğini bilinçsizce kullanmaktan korkarım ve bu konuda elimden geldiğince hassasiyet gösteriyorum. Mesela "Kırmızı Şato" hakkında yazdığım yazıdaki resimlerin sahibine mail atarak resimleri kullanmak için kendisinden izin aldım. Maillerle gelen ve yazarını bilmediğim yazıları da maillerden geldiğini mutlaka belirterek yayınlıyorum. Bunların dışındaki tüm yazılar tamamiyle benim düşüncelerim, benim kurgularım, fikirlerimdir.

Böyle bir yazı yazmak hiç aklımda yoktu aslında. Ancak bugün bir haber sitesinin köşe yazarının benim 27 Temmuz 2005'de yazdığım "Değişmek" başlıklı yazımı hiç bir kaynak belirtmeden yayınladığını görünce...

Geçenlerde de bloglardaki yemek tariflerini yine hiç bir kaynak göstermeden yayınlayan bir televizyon kanalı olduğunu blogları dolaşırken okumuştum.

Blog dünyası büyüdükçe sıkıntıları, beraberinde getirdikleri de yeni boyutlara taşınıyor. Önümüzdeki dönemlerde blog yazanların emeğinin çok kolaylıkla başkalarınca tüketileceğini görecekmişiz gibi geliyor.

6 yorum:

Bulsara dedi ki...

Merhabalar;

Ufuk beyin tavsiyesiyle tanıştım blogunuzla sizin için arkanızdan çok iyi konuşmaktadır bilesiniz :)

Korsana hepimiz karşıyız ama asgari ücretin 380 YTL olduğu bir ülkede 25 YTL ye kitap almak ne kadar kolay olur buda ayrı bir soru ben korsan kitap alamıyorum çünkü okuduğum kitapların korsanı pek çıkmaz :) ama çıksa alırmıydım okumak için evet arşiv için hayır. Müzik cd leri içinde aynı şey sözkonusu içinde sadece 1 parçayı çok seviyorum diye yabancı bir cd'ye 20-25 YTL vermek çok saçma bence ama albümü genel olarak hoşuma gidenlerin mutlaka Orjinal CD sini edinirim :)

Korsana hayır denilecekse öncelikle bazı şeylerinde oturulup düşünülmesi gerek bence.

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

yorumunuz için teşekkürler. böylece ben de blogunuzu görme fırsatı buldum. Kordon'daki güzel resimler çok güzel elinize sağlık.

Bu arada Ufuk Bey size de teşekkürler :))

Bulsara dedi ki...

Rica ederim. :) önemli olan fikirleri paylaşabilmek.

Semra OYMAK KOÇ dedi ki...

Ya bence ülke şartlarıymış geçim derdiymiş bunlar zaten kaçamayacağımız gerçekler. Eğer ben bir kitabı veya bir şarkıyı seviyorsam bir yerden arttırır onu yine orjinaliğiyle alırım.Bu benim kazancımı bağlamaz bu durumda. Ve eminim ki onun kiymeti bir ömür bilinir. Çünkü öyle şahit oluyorum ki sahip olduğu bu tarz yollarla elde ettiklerini işi bitince fırlatıp atanlara.Yazık!
Blogların çeşitliliği güzel ama dediğin gibi insanlar neden blog yapiyor anlamamaya başladım. Benim amacım paylaşım ortaklık dile getirebilme yolu bulmak.Üreten insanları görmek çok güzel. Ama sanırım bu sektöre de maddi kazanç teleşı dadandı. Sevgiler. Çok açııldı enem pardon :)

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

sevgili anemon ne demek çenem düştü, yazdıklarını büyük bir memnuniyetle okuyorum. eminim diğer ziyaretçilerim de. eskiden kütüphaneler insanların satın alamadıkları kitapları ödünç alıp okumalarını sağlıyordu. İlkokul ve lise yıllarımda böyle çok kitap okudum. Güncel kitaplar için de böyle imkanlar var mı bilmiyorum, nasıl dvd kiralanıp izlenebiliyorsa kitaplar da olabilir belki.

Semra OYMAK KOÇ dedi ki...

Sanırım görsellik gibi etkileyici bir unsur var yonca ve insanlar kalabalık kelimelerden anlam çıkarmak, gözünce canlandırmak yerine hazır yapılmışını görüp tembelliğe kaçıyorlar.Ve dediğin gibi dvd nin durumuna gelmesi zor sanırım. Gönül isterdi ama itiraf edeyim ki bende uzaklaştım kitaplardan :( İnternetin nimetlerini o açıdan kullanıp güzel yazıları okuyup telafi etmekte bişey belki...Sevgiler sana :) Ayrıca teşekkür ederim yorumun için