İlk FNO deneyimim olduğu için önceki yıllarla ne yazık ki kıyaslama imkanım yok. Ancak daha önce okuduklarımdan ve edindiğim izlenimlerden geçen yıllara göre daha sönük -ciro bakımından- geçmiş olabileceğini düşünüyorum.
Nişantaşı'nda parti havası City's, Abdi İpekçi ve Atiye Sokak'ta hissedebiliyordu. O da, alışveriş yapanlardan değil elinde tepsi içki ve aperatif servisi yapan mankenlerden dolayıydı.
Mağazaların içi olabildiğince sakin sokaklar ve koridorlar şenlikliydi.
Nine West'te kasa görevlisinin telefon eden patronuna verdiği rapor durumu gayet iyi anlatıyordu aslında. "indirimdekilerde satış güzel ama yeni sezondan bi şey yok"
Eee tabi yeni sezondan ikinci ürünü alırsan %30 indirim var, ne anladım ben o işten???
Biz artık kuponla yaşayan bir millet olarak kesmez bizi bu indirimler, keeeesmeeez :)))
En özel parti Louis Vitton'daydı. Listede adın yoksa kapının önünden bile geçemiyodun. Tiffany'nin önündeki sokak partisi halka daha yakındı.
Civardaki kafelerde ayakta beklemek için bile yer yoktu.
Foto muhabirler, kameramanlar eller tetikte
Her şeyi bi tarafa bırak, etrafta dolaşan iddialı -iddialı hafif kalıyo ama- giyim ve makyajlı insanları seyretmek bile çok eğlenceliydi.
FNO'da ne giydim köşesinde fotoğraf çektirmek de FNO hatırası olarak yerini aldı. Brandroom'un önündeki genç kız grubu sayemde farkettikleri standda şekilen şekilde girdi.
Böyle bir günde o trafikte arabayla o yola girmeye cesaret edenleri takdir ettim...
Gecenin sponsorlarından World'un yürüyen lambaları geceye ışık saçtı
Unicef'in yıldızları da Nişantaşı'na serpiştirilmiş, geceye farklı bir renk kattılar
Temizlik işçilerini de unutmamak lazım. Gece boyunca ellerinde süpürge sürekli karşımıza çıkıp durdular.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder