Pazar, Ocak 30, 2011

Yazmalı, yazmalı yeni bir şeyler yazmalı...

Her gün birbirinin benzeri günleri yaşarken bazen o sıradan günde ne kadar çok şeyi farkedip hayatı hissedebilirken; bazen de kapatıp gözlerimizi öyle dümdüz yürüyüp geçiveriyoruz.

Siz öylesine dümdüz yürüyüp gider hayatı farketmezken, başka birileri hayatın küçük zevkleri için "hayatta işim olmaz" deyip burun kıvırdığınıza koşarlar.

Gecenin bir vakti çoluk çocuk doluşup bir minibüse onlarca insanın sadece bir bardak boza içmek için Vefa'nın sokaklarını şenlendirmesi gibi. Ara sokağa park etmiş camında Çatalca yazan otobüsten hiç bahsetmiyorum bile :)

Tarihi yarımadadaki her adım yeni bir şey gösteriyor, daha önce defalarca geçtiğiniz yerler bile şaşırtabiliyor sizi.

Hiç yorum yok: