Cumartesi, Nisan 25, 2009

Cumartesi


Pasaklı Tanrıça'yı Dilek bitirince okuyacaktım; Hande müsaitti onunkini aldım.

Benim gibi bu günlerde ciddi ciddi gitmeyi düşünen birisine en verilmiycek kitap aslında. Haklı çıkarttı beni, gidiyorum buralardan.

Hayır, hayır çok istesem de gidemiyorum yerimden bile kıpırdayamam.

Bildik romantik komedilerden. Hafif, keyifli, eğlenceli.

Şimdi biz Sam gibi kaçıp gitsek -neyseki benim yemek ve ev işlerinde sıkıntım yok- Nat gibi yardımsever bir yakışıklı çıkmaz karşımıza, çıksa da aşık olmaz, aşık olsa bile kalkıp peşimizden gelmez.

Aşk olmasaydı, zorlukların üstesinden gelebilir miydi?

Cumartesi gününü bir adet Pasaklı Tanrıça romanı ve Slumdog Millionare izleyerek sona erdirdim. Oysa dışarda bahar var di mi?

Hiç yorum yok: