Çarşamba, Şubat 27, 2008

Balık


Balık ya yükselenim, burcun sembolü de iki farklı yöne giden balık.

Aynı ben.

Bazen söylediğimle yaptığım tıpkı o iki balık gibi; birbirine tamamen zıt.

Hadi şunu yapalım dediğimde içimdeki diğer taraf tam tersini istiyor aslında bir bahane çıksa da yapmasak.

Pazartesi akşamı 7’de “hayır, yapmam, mümkün değil” dediğim bir konuda bir saat sonra tam tersi yönde duygular hissettim ve yaptım. Çünkü sabaha bıraksaydım kesinlikle yapmayacaktım, üstelik neyin doğru olduğunu sorgulasam kesinlikle yapmayacaktım.

Ama tabiki bunda suç; bir balığın doğal ortamı olan suda kendini bulması bana göre. Hücreleri canlandı, kıpırdadı.

Ne karşılık geleceğini, etkisinin ne olacağını düşünmeden yaptım. Yaptım ve unuttum. Çünkü unutmak işime geliyordu ve kendimi hiç yapmamış gibi sayabilirdim.

Ertesi sabah kendimi yokladığımda, “neden yaptın?” dedi içimdeki ses. Ona da verdim cevabını “o an yapmak istiyordum, yaptım. Pişman değilim. Sen de sorgulama. Evet şimdi olsa ben de yapmazdım”

Yaptığım sadece bir mail yazmaktı. Ve hiç yanıt beklemezken, çok güzel bir cevap aldığım karşılığında.

Hiç yorum yok: