Cuma, Şubat 24, 2006

Dağınık Yazı

Bugün cuma. Amaçsızca yazı yazmak için uygun bir gün bence. Az sonra okuyacaklarınızın hiç bir amacı yok, sadece bu saatlerde beynimin içinde ordan oraya zıplayan düşünceler. Aslında bu düşünceleri anlamlı bir konuyla bağdaştırarak yazmak daha şık olabilirdi ama derdim şık olmak değil. Paylaşmak...

Bir kaç gündür süren bahar havası bu sabah gitti. İstanbul'da en çok plazanın bulunduğu Levent boğaza yakınlığı nedeniyle sisli havalarda su taneciklerinden fazlasıyla payını alıyor. Yolda yürürken üst katları görünmeyen; içine girince de bulutlar ülkesine taşınmış hissi veren bu plazalardan birinde çalışıyorum. Bazen duman şeklinde sisin hızla camın önünden geçip gittiğini seyretmek ve uçsuz bucaksız beyazlık garip bir duygu veriyor insana. Sınırsız ama hapsedilmiş.

Sabah bu sis perdesi içinde yürürken sadece farları görünen otomobiller; rüzgarın uğultusu, insanı ürperten soğuk hissi, etrafta uçuşan kağıt parçaları ve her zamankinin aksine sessizlik birazdan başlayacak korku filmine set hazırlıyormuş gibiydi.

Galiba bu sene cemre benim olduğum yere düştü. Dünden beri süren baş ağrıma; dışardaki sisli ve soğuk havaya rağmen ben mutlu ve keyifliyim. (Nazar değmesin) -Geçenlerde artık yazamadığım, kendimden bile kaçtığımı söylediğim yazımdan sonra bir hayli fırça yemiştim.-

Gelelim hafta sonu önerilerine; alışveriş yapmayı pek çok kadının aksine daha az sevsem de Vakko'nun Merter'deki Çadır Günlerini kaçırmamanızı öneririm. Dün başladı ben yarın gitmeyi düşünüyorum, çünkü ne kadar gecikirseniz o kadar az şey bulursunuz. Nedir çadır günlerinin özelliği derseniz tüm Vakko markalarını üçte biri fiyatına bulabiliyorsunuz. Çantadan ayakkabıya, kumaştan elbiseye, çiçekten eşarba kadar her şey.

Daha önce yazmıştım çok yakın bir arkadaşımın ikizlerini bekliyoruz diye. Bir kızımız ve bir oğlumuz Allah kısmet ederse Mart'ın ikinci haftasında aramıza katılacaklar. Biz de onları karşılama hazırlıklarını yapıyoruz. Bebek çikolataları ve sepeti hafta sonu tamamlanacak. Ablamla benim tasarımım olan bebek hazırlıklarımızın resimlerini siteye de koymayı düşünüyorum. Bakalım beğenilecek mi.

Erguvan mevsimi yaklaşıyor. Ben ilk defa ortaokuldayken; 24 Nisan'daki okul gezimizde Rumeli Hisarı'na gittiğimizde görmüştüm ve aşık olmuştum. Hisar'ın etrafı özellikle de arka etrafı adeta pembeye boyanmıştı. Benim gibi belediyeler de erguvanı geç keşfetmiş olsa gerek ki; son bir kaç senedir erguvan şenlikleri yapılmaya, erguvan fideleri dağıtılmaya başlandı. Bu sene Kadıköy Belediyesi de "Her Bahçeye Bir Erguvan" kampanyası başlatmış. Çiçek vermeye hazır yetişkin fideler isteyenlerin bahçelerine dikilecek. Kadıköy'de oturuyorsanız lütfen bu fırsatı kaçırmayın.