Salı, Ağustos 12, 2025

Kimler Çalıyor Dikkatimizi? (Johann Hari kitabından öne çıkanlar)


Johann Hari’nin Çalınan Dikkat kitabını hayretler içinde okudum. Bir kez daha hepimizin aynı dertten müzdarip olduğunu ama itiraf etmekten çekinerek kendi kendini yola getirmeye çalıştığını gördüm. 

Her Pazartesi, her ilkbahar başlanan diyetler gibi kararlılıkla başlayıp, küçük bir kaçamakla bozulup eskisinden daha çok tüketme döngüsüne girdiğimiz bir çıkmaz.

 

Hari de benzer yollardan geçtiğinden kendini ıssız bir adaya değilse bile tüm teknolojik imkanlardan soyutlayıp daha fazla kendi başına kalacağı bir hayata sürüklemiş kendisini. Kitapta özellikle bu deneyimini anlattığı bölümleri ibretle okudum.

 

Kitabı okumaya başlamadan önce ben de kendimi sosyal medya kısıtlamasına sokmuş, 3 gün sonra şu bu derken –sağolsun ülke gündemi de hiç yardımcı olmuyor- ekran sürem öncekinin de üstünde.

 

Kendime verdiğim sözler, hedefler tutulamıyor.

 

Daha çok akış halinde olmak, sevdiğin şeylerle uğraşmak, kitap okumak, mutfakta vakit geçirmek. Hepsi bir yerden sosyal medyaya çekiyor seni. Yapmak istediğin tarifi ararken, okuduğun kitapta geçen bir şeye bakmak, blog yazacağın konu için araştırma yapmak…

 

Disney çizgi filmlerinde fırından çıkan turtanın kokusunun evin penceresinden çıkıp kahramanımızı burnunun deliklerinden yakalayıp eve sürüklemesi gibi.

 

Kapılıp gidiyoruz.


Sosyal medyanın, internetin icat edilmediği dönemin çocukları olarak araştırma için kütüphaneye gitmeye, ansiklopedilerden dönem ödevi hazırladığım için mutluyum.


Şimdiki çocukların işi gerçekten çok zor. 


Kitaptan aldığım bazı notlar…


Son 30 yılda çocuklukta muazzam değişimler oldu. Zamanlarını büyük ölçüde kapalı kapılar ardında, büyüklerin gözetiminde ya da ekran başında geçiyor. Çocukların okulda geçirdikleri zaman da yeniden tasarlandı. Batı dünyasının büyük kısmında eğitim sistemi siyasetçiler tarafından sınavlara çok daha fazla öncelik verecek şekilde yapılandırıldı. Sınav çılgınlığı kaygıyı arttırıyor.


Sıklıkla karşımıza çıkan DEHB’in çok fazla stres bulunan ortamlarda yetişen çocuklarda görülme ve tanı oranı artıyormuş.


Çocukların oyundan mahrum kalması; yaratıcılığın gelişmesi, insanları okumayı öğrenme, ikna etme, hayal kırıklığıyla baş etme gibi sağlam bir kişiliğin temellerinin oluşmasına engel oluyor.


Zihninizin gezinmesine izin verin, 8 saat uyuyun, işlenmiş gıdaları bırakın, sosyal medyanın dikkat aralığınızı kırmak için tasarlanmış olduğunu unutmayın tuzağına düşmeden aralar verin, dikkat dağınıklığın için kendini suçlama odaklanmak için ne yapabilirsin düşün, stres odaklanmanın en büyük düşmanı.


Dünyayı deneyimle tarzımız her on yılda bir hızlanıyor, gitgide daha az odaklanır olduk.


Ekonomik büyüme toplumu düzenleyen merkezi ilke konumunda. İnsanları daha çok yer ya da daha az uyur hale getirdiğinizde ekonomik büyüme için bir kaynak bulmuş oluyorsunuz. Yeni pazarların yoklugunda her yıl büyümesi gereken ekonomi bize aynı sürede gitgide daha fazla şey yaptırmak zorunda kalıyor. Hepiniz beynimizin ve vücudumuzun ihtiyaç duyduğu kadar uyku uyumaya geri dönecek olsak ekonomik sistem için deprem etkisi yaratır.


Çalınan Dikkate karşı bazı adresler…


https://www.humantech.com (İnternetin işleyişini değiştirmek için mücadele verenler)

Https://letgrow.org (Çocukların oyun oynamasına izin verilmesi konusunda)

https://www.turninglifeon.org (Küçük çocukları teknoloji bağımlılığından koruma konusunda)


Johann Hari’den ara sıra bilgi almak için, www.stolenfocusbook.com/mailinglist


Kitabı okudum da benim hayatım mı değişti?


Hayır


Okuduklarınız her şeyi bir anda değiştirmiyor. Önce bakış açınız değiştiriyor, kendinizi suçlamaktan suçlu psikolojisinden çıkıp kendi karşınızda değil de yanınızda durup “ne yapabiliriz?” diyorsunuz.


Bu yazıyı yazmak, bloğuma daha fazla içerik üretmek, daha önce hiç yapmadığım şeyleri yapmak için motivasyon hissetmek kendime “aferin” demem için yeterli.


Sosyal medyayı henüz azaltamadım 🤭



Aşağıda da yapay zekaya göre kitabın öne çıkan başlıklarını bulabilirsiniz.


Modern dünyada maruz kalınan bilgi miktarının artması ve sürekli bir işten diğerine geçiş yapma zorunluluğu, dikkat süresini kısaltıyor ve derinleşmeyi engelliyor.


İnsanların bir işe tamamen odaklanıp zamanın nasıl geçtiğini unuttukları "akış hali"ne girme yeteneklerinin azalması.


Az uyku, aşırı çalışma, stres ve yanlış beslenme alışkanlıkları gibi faktörlerin dikkat becerilerini olumsuz etkilemesi. 


Dijitalleşme ve kısa içerik tüketimine yönelimin, uzun metinlere odaklanma ve derinlemesine anlama yeteneğini zayıflatması.


Zihnin serbestçe dolaşmasına ve yaratıcı bağlantılar kurmasına izin veren boş zamanların azalması.


Sürekli stres altında yaşamanın, beynin "savaş ya da kaç" modunda kalmasına ve odaklanma yeteneğinin azalmasına neden olması.


Sosyal medya platformları ve diğer dijital araçların, kullanıcıların dikkatini çekmek ve onları ekranda daha fazla tutmak için tasarlanmış algoritmalarla çalışması. Bu teknolojilerin zaafları öğrenip manipüle etmesi.


Dikkat sorunlarının sadece kişisel çabalarla çözülemeyeceği, asıl sorunun sistemik olduğu ve kolektif bir mücadele gerektirdiği vurgusu. Hari, bireysel dijital detoksların geçici çözümler sunduğunu, ancak toplumsal bir değişimin şart olduğunu belirtiyor.





Pazar, Ağustos 10, 2025

Dolunaya Yürürken İlk Tablom - Masterpiece Galata

Kova burcu yaratıcılığı ile bilinir…

Son zamanlarda yaratıcılığımı dışa vurabileceğim bir şeyler yapmam gerektiği konusunda çokça öneri duydum. Hatta resim konusunda ısrarcı olan bile oldu. 

“Çöp adam bile çizemem ki ben” dedim her seferinde.

Geçenlerde Biletix’ten gelen Masterpiece resim workshopları mesajı dikkatimi çekti, belki de resmin “Dolunaya Yürürken” olmasıydı beni tetikleyen.

Kova burcunda dolunay zamanında denk geliş 🌕😄🙏🏻

Dolunaya Yürürken

Bir kaç saatlik workshop hayatında hiç resim yapmayanları hedefliyor gibiydi. Bu da cesaretlendirdi 😃

Masterpiece Galata’da Bulut hocanın sakin, pratik anlatımıyla elime ilk defa ucunda yağlı boya olan bir fırça aldım. 

Çöp adam çizemem belki ama güzel boyarım 😉👌🏼🎨👩‍🎨

Stüdyoda tuvalde temel çizim yapılmış olarak hazırdı, Bulut hocanın yönlendirmeleriyle zemini geçişli boyamayı başardım. Renk geçişleri biraz zorladıysa da, günün sonunda çok keyif aldığım gururla evimin duvarına astığım yağlı boya bir tablom oldu.



Devamı gelir bence 😉

Bu arada sadece resim değil heykel workshopları da varmış. İçimizdeki yaratıcılığı ortaya çıkarmak için güzel bir yol bence.

Maslak, Göztepe ve Galata’da şubeleri var. Ayrıca başka pek çok şehirde.

Masterpiece Galata

Biletix’te Galata



Cumartesi, Ağustos 09, 2025

Haliç’te Dolunay ve Kürek

Çocukluğum Haliç’e tepeden bakan Fener’de büyük balkonlu bir evde geçti. O zamanlar karşımızda görünen en yüksek Etap Marmara ve Odakule binalarıydı. Taş Kızak Tersanesi devasa gemi havuzlarının zaman zaman yarıya kadar suya batırılıp içine gemi alındığı sonra yeniden yükselip suyun üstünde kaldığı,  bazen de tersane binalarının bayraklarla süslendiği kızağa yerleştirilen kocaman geminin suya atılışı öncesi çalan sirenlerle balkona koşup suya çarptığı ilk anı izleme anılarıyla dolu hatıralarım.

Taş Kızak Tersanesi


O hep karşıdan baktığımız devasa binalara 2022’de Contemporary ile gittim, şimdiyse Rixos Tersane

Haliç, anılarımda önce pis kokulu kötü, sonrasında yapılan düzenlemelerle parklarıyla sahilinde yürüyüp parklarında oynadığım bir yer. Ama o zamanlar bile suyun üstünde yüzen çöpler en çok da prezervatifler aklımda kalan. Bir de Haliç’e düşüp boğulanlar, çamur çektiği için kurtulamayanlar bulunamayanlar.

Küçük Mustafa Paşa’da oturan bir çocuğun ramazanda bisikletiyle Haliç’e düşerek hayatını kaybetmesi unutamadığım, rüyalarıma giren bir başka olaydır.

Korkarım Haliç’ten berrak olmayışından, karanlık oluşundan.

Ve ben dün gece tüm bu anılarıma ve korkularıma rağmen, akşamın karanlık saatinde yatsı ezanları okunurken küreğe çıktım. 

Küçücük, alçacık bir kayık ve kürekler…




Korkumdan can yeleği giymek için ısrar ettim, hocaların düşmezsiniz, batmaz, rahat edemezsiniz demelerine rağmen. Tedbir iyidir 🙏🏻

Tersane İstanbul Rowing Club’tan Mert hocayla önce kısa bir eğitim, sonrasında açıldık Haliç’e hem de dolunayda🌕❤️

Keyifli ve eğlenceliydi. Sanki yaparım bir daha 😉

Ayışığında Pilates ardından yoga seansıyla devam eden akşam kürekle sona erdi. Yorucu ama çok keyif aldığım bir akşam oldu. Küreğe devam edersem başka yazılarda öğrenirsiniz 😉

Korkularıma rağmen yaptığım için kendimle gurur duyuyorum 👏 

Benim gibi cesaret edemeyen herkese tavsiye ederim, güvende hissediyorsunuz gece bile olsa.

Pazartesi, Temmuz 14, 2025

Starlink’e Denk Geliş

Her sene olduğu gibi bu yaz da Kapalı Maraş’ın yanı başında Gazi Mağusa’da…

Düşük nem, parlak gökyüzü…

Gecenin bir vakti kalkıp su içip yatağıma dönerken parlak ışığıyla gözümü alan yeni doğmuş göz hizamdaki Venüs’tü beni terasa çıkaran…

Terastaki yatağa oturup yıldızları seyrederken, önce yıldız kayıyor sandığım sonra starlink uydu serisi olduğunu anladım.

İstanbul’da çok kez bu akşam görünecek dediklerinde saat kurup beklemişliğim ama görememişliğim çoktur.

Ölünsüzleştirebildiğim an işte bu an

Sonradan “where is the starlink?” deyip teyit ettim 😉

Hatta üzerimizden geçen uçaktan yüksek, daha hızlı sabit ışıklı cisimlerin de uzay gemisi değil diğer uydular olduğunu gördüm. 🤭

Ne kadar çok uydu varmış dünyanın etrafında 🤦🏼‍♀️

https://findstarlink.com/

https://satellitemap.space/

Pazartesi, Haziran 30, 2025

Serçe’yle Kahvaltı

Her zaman gittiğim Kanyon Beyaz Fırın’daki minik serçeler kahvaltı masasının sevimli hırsızlarıdır, ekmek kırıntılarını çalıp kaçan. 

Sabah kahvaltı tabağımdaki ekmeğin yarısını -son günlerde yediğime dikkat ettiğim için-bırakmıştım. Tam minik serçe tabağıma hamle yapmıştı ki garson alıp gitti 

“Almayın” demediğim için üzüldüm 😢

Boş masalara konup kalkan serçeler bir süre sonra iki yan masamda oturan beyefendinin onlara ekmek vermesiyle coştular.

Benimki midir bilmem, o masadan kaptığı ekmeğiyle uçup benim masama kondu. 

“Sen üzülme ben ekmeğimi alır gelirim senin yanına” der gibi ❤️❤️❤️

Ürkütmemek için fotoğrafını çekemedim ama hayal etmesi kolay olsun diye küçük bir manüplasyon







Pazartesi, Haziran 09, 2025

Yapay Zeka Kariyer Hayatımızı Nasıl Etkileyecek?

Robotların bilim kurgu filmlerinden çıkıp gündelik hayatımızın bir parçası haline gelmek üzere olduğunu görüyoruz her yerde.

Ev işi yapan, dans eden, maraton koşan insansı (humanoid)robotlara dair her gün yeni bir haber okuyoruz diyemiyorum, çünkü artık her şeyi önce görüyoruz. İlgimizi çekerse okuyoruz.

Üretken yapay zeka sohbet robotları dururken bir şeyleri Google’lamak fazlasıyla demode. Demode olması bir yana SEO odaklı manipülatif içeriklerle aradığınız doğru ve detaylı içeriğe ulaşmanız da kolay değil artık.

Biz sıradan insanların günlük hayatını böylesine ele geçiren yapay zeka, şirketlerde neler yapmaz ki… 

Yapay zeka işin içine girmeden çok önce internetle değişmeye başlamıştı hayatlarımız. İnternet, mobil cihazlar herkesi ve her şeyi eşitledi. Herkes kendi işini kendi halleder oldu. Bilgiye ulaşıp, kararını verdi, işlemini yaptı. Fiziki bir mekana, insana hatta konuşmaya bile ihtiyaç duymadan.

Sermaye piyasalarında çalışmaya başladığım 2000 yılında işlemlerin büyük bir çoğunluğu uzun eğitimlerden geçerek alınan lisanlara sahip brokerlar tarafından borsaya iletiliyordu. O yıllarda başlayan dönüşüm, mobil cihazların da yaygınlaşmasıyla önce wap ardından mobil uygulamalarla sektörü yeniden şekillendirdi. Artık herkes broker, herkes yatırım uzmanı. Veri, analiz, araştırma kaynakları sınırsız. Kendi algoritmalarınızı yazabilir, size uygun yatırım tavsiyelerini yapay zeka destekli uygulamalardan alabilirsiniz.

Tüm sektörlerde benzer değişimler yaşanıyor. 

Geçtiğimiz ay İstanbul Medeniyet Üniversitesi Kariyer Haftası açılış paneline konuşmacı olarak davet edilince, yapay zeka ile sürdürülebilir kariyer yolculuğu üzerine düşünmeye başladım. 

Hem kendime not, hem de okumak isteyenlere faydalı olması için yazıya döktüm. Ayrıca üretken yapay zekaya da organik içerikle katkıda bulunmak istedim. Zira tüm kaynakları tüketmiş.

Microsoft Designer ile oluşturuldu

Yapay Zeka ve Robotların Gölgesinde Geleceğin İşleri

Dünya Ekonomik Forumu'nun 2025 “Future of Jobs (İşlerin Geleceği Raporu)”na göre teknolojik değişimjeo ekonomik parçalanma, ekonomik belirsizlik, demografik değişimler ve yeşil dönüşüm 2030 yılına kadar küresel iş gücü piyasasını şekillendirmesi ve dönüştürmesi beklenen başlıca itici güçler arasında.

Geleceğin gözde çalışanları; yapay zeka öğrenme modellerini eğiten algoritmaları programlayanlar, finansal ve pazarlama raporlarına odaklanarak şirketlerin veri odaklı kararlar almasına yardımcı olmak için verileri analiz eden iş zekası analistleri olacak.

Verilerin çoğu bulut ortamlarda saklandığından güvenli ve emniyette olması son derece önemli. Yasalarla sınırların çizilmesi ve şirketlerin bunlara uyum sağlaması gerekiyor. Verileri dışardan gelebilecek saldırılara karşı güvende tutmak kadar, şirket çalışanlarının bu verilere ulaşımı ve kullanımını kontrol etmek veri koruma ve gizliliği uzmanlarının elinde.

Veri gizliliği yasaları, web sitelerinin neyi izleyip neyi izleyemeyeceğine dair kurallar ve bir web sitesini ön planda tutmaya çalışmak arasında dijital pazarlamanın kuralları sürekli değişiyor. Bir şirketin dijital varlığının sürdürülebilirliği için stratejilerin güncellenmesi düzenlemelere uyumlanması için iyi bir dijital pazarlama stratejisi ve stratejisti gerektiriyor.

Yenilenebilir enerji, daha fazla insan sürdürülebilir yaşamı benimsedikçe, veri işleme merkezlerinin ihtiyaç duyduğu enerji miktarı her geçen gün artıkça alternatif enerji yöntemlerine olan ihtiyacı artıyor. Günümüzde küresel enerjinin %3’ünün yapay zeka için kullanıldığı düşünüldüğünde gelecekte enerjiye duyulan ihtiyacın artışı, buna karşılık kaynakların kıt oluşu yenilenebilir enerji sektörünü öne çıkarıyor.


Gelecekte Var Olmak İçin Gereken Yetenekler

Forbes Human Resources Council’ın (Önümüzdeki Beş Yıl İçinde Çalışanların İhtiyacı Olacak 19 Yetenek)” makalesine göre gelecekte iyi bir kariyer için sahip olmamız gereken yetenekler şöyle…

Yaratıcılıkyapılan araştırmalar da gösteriyor ki gerçekten yaratıcı fikirler sadece insanlar tarafından üretilebilir. 

Dikkat ve odaklanmakollektif dikkat aralığı her geçen gün düşüyor. Bilgi ve uyaran bombardımanı altında sürdürülen günlük hayatta en çok ihtiyaç duyulan yetenek.

Eleştirel ve analitik düşünme, çıktıları değerlendirme ve doğru soruları sorma yeteneği, eleştirel düşünme becerisinin önemini artıracak. Yapay zekadan doğru yanıtları alabilmek doğru soruları sormakla mümkün.

Dayanıklılıkiş dünyasındaki zorluklarla başa çıkmak ve zihinsel sağlığı korumak için, çalışanlar ve şirketler için önemli bir beceri.

Yapay zeka okur yazarlığı, teknolojinin iş dünyasına entegrasyonu ile yapay zekâ okuryazarlığı, çalışanlar için vazgeçilmez bir beceri haline gelecek. Makinelerle iş birliği yapabilme yeteneği, iş süreçlerini optimize etmek ve verimliliği artırmak için olmazsa olmaz yetenek.

Veri hikayeleştirme, karmaşık analizleri anlaşılır ve etkili bir şekilde sunarak karar alma süreçlerini güçlendiriyor.

Merak ve öğrenme isteği, sürekli değişen bir dünyada hızlı öğrenme ve yeni beceriler edinme yeteneği, çalışanların güncel kalmasını sağlayacak.  Doğru soruları sorma becerisi, şirketlerin inovasyon ve gelişimine katkıda bulunacak.

Duygusal zeka, otomasyonun artmasıyla birlikte insan ilişkileri ve empati gibi duygusal zekâ becerileri iş dünyasında daha da değerli hale gelecek.

İnsani özellikler; hayal kurabilme, empati.

Yapay zeka ile zenginleştirilmiş ancak insan dokunuşundan uzaklaşmamış liderlik modeli sürdürülebilir kariyer için çok önemli. Kararlarını etik değerler, kapsayıcılık ve sürdürülebilirlik odağında alan bir liderin gelecekte başarısızlık ihtimali olmayacaktır.

Dijital araçların etkin kullanımı ile daha fazla veri ile stratejik kararlar almaya yardımcı olurken; yapay zeka ve otomasyonla kararların sonuçlarını daha hızlı analiz ederek maliyet optimizasyonu  sağlanabiliyor.

Yapay zeka kullanımını gündelik hayatımızda en çok gördüğümüz alan sosyal medya, reklamcılık ve pazarlama.

1900’lü yılların başında TV ve radyonun gelişiyle reklamcılığın evlere ulaşması sağlandı. İnternetin yükselişi başka bir dönüm noktasıydı. Ardından sosyal medya, yeni teknolojiler; her yeni teknoloji yeni bir reklam deneyimi sunuyor. Yapay zeka destekli üretilen reklamların maliyet avantajı sağladığı şüphesiz. Ancak yapılan araştırmalar gösteriyor ki, yapay zeka destekli reklamlar dikkat çekebilir ancak insan dokunuşu duygusal bağlantılar kurmak ve davranış değişimi yaratmak için önemli olmaya devam ediyor.

Veri analitiği ile kişiselleştirilmiş müşteri deneyimini üst seviyeye çıkartmak, mikro anları yakalamak, unutulmaz deneyimler yaşatmak, çapraz kanal entegrasyonu yapay zeka ve insan zekasının güçlü yönlerinden yararlanarak pazarlama stratejilerini  başarıya ulaştırıyor.

Google’ın Kasım 2024’de yayınladığı güncellemeyle yaptığı düzenleme tam da bu düşünceyi destekliyor. Güncelleme manipülatif SEO tekniklerinin kullanıldığı yapay zeka destekli jenerik içerikler yerine insan odaklı özgün içeriklerin ön plana çıkartılmasını sağlıyor.


Yapay Zekanın Olumsuz EtkisOlur Mu?

Her şeyi yapabilen yapay zeka bize neler yapar?

ABD Elon Üniversitesi’nde Dijital Geleceği Hayal Etme Merkezi’nin çalışmalarına göre önümüzdeki yıllarda yapay zekanın insan kapasitesi ve davranışlarında ön gördüğü değişimler şöyle.

Derin düşünme tembelliği

Yeteneklere duyulan özgüven eksikliği

Ortak değerlere normlara güvensizlik

Zihinsel huzursuzluk

Empati ve ahlaki muhakeme yoksunluğu

Yapay zeka algoritmalarıyla farkında olmadan yönlendirme sonucu özgür irade kaybı

Kimliğin ve yaşam amacının yitimi

Düşünme üstüne düşünememe

Yapay Zeka Dünya’ya Neler Yapar?

Çevresel etkiler, 2026 yılında Dünyadaki veri merkezlerinin bir günde ihtiyaç duyacağı enerji miktarı  2024 yılında Türkiye’nin bir yılda kullandığı elektriğin 2,3 katı olarak tahmin ediliyor. Sistemleri soğutacak su (2030’da 1 günde ihtiyaç duyulacak miktar 450 milyon galon), nadir toprak elementlerine duyulan ihtiyaç ülkeleri karşı karşıya getirmeye başladı bile. Diğer yandan kullanım ömrünü tamamlayan batarya ve çipler, elektronik atıklar.

Halüsinasyon, Yapay zeka çıktılarında %1 oranında uydurma içerikler verebiliyor.

Etik ve güvenlik ihlali

Yanlılık ve ön yargı, objektif ve tüm olasılıkları kapsayan bir modelleme yapılmadığında sonuçları da ona göre olacaktır.

Veri azlığı, organik içeriklerin tamamı tüketilmiş durumda. Yapay zeka tarafından üretilen ve sisteme girdi olarak kullanılan sentetik içeriklerle kısır döngüye girme, modelin çökme olasılığını getiriyor.

Veri doğruluğu;  halüsinasyonları olan, istem yoğun olduğu zamanlarda baştan savma cevaplar verebilen  bir sistem.

 

Sonuç olarak, yapay zeka üretkenliği arttırmak, iş süreçlerini optimize etmek ve stratejik düşünme için kullanıldığında büyüme katalizörü olabilir. Ancak kolaya kaçmak için kullanıldığında kişinin gelişimini sınırlandırıcı negatif etkisi olur. Bu nedenle yapay zeka ve insan zekasının güçlü yanlarını kullanmak en verimli çalışma modeli. Yapay zeka değil ama yapay zekayı iyi kullananlar iş dünyasında fark yaratacak.

Tek bir cümleyle geleceğe nasıl hazırlanmalıyız sorusunun cevabı, bence…

Issız bir adada hayatta kalabilecek; ultra teknolojik bir dünyada da var olabilecek yeteneklere sahip olmak.


Çarşamba, Mayıs 28, 2025

Kuzey Ege’de Mevsim Bahar

Yıllar Sonra yeniden Kuzey Ege; Ayvalık, Cunda, Assos Küçükkuyu

Ayvalık  merkezi Ali Bey Cami Caddesi ve etrafındaki sokaklar,  sanki yıllar öncesinde kalmış bir film setinin kasaba dekoru gibi.
Cuma akşamı saat 6:00’da belediye hoparlöründen yapılan anonsla bayrak töreni duyurusu yapıldı,  kısa bir süre sonra cızırtılı hoparlör sesinden istiklal marşı okunmaya başladı ve bütün ilçe durdu.  İstiklal Marşı bitene kadar tıpkı ilkokuldaki gibi hayat durdu ❤️
🇹🇷

Çarşıda küçük dükkanlar,  en çok da tarz eski dikiş makinaları dikiş makinası tamircisi her şey o kadar bozulmamış ve orijinal ki. Dikiş makinesi ve terziler algıda seçicilik belki ama başka bir sürü eski eşyadan en çok tekrar edeni belki de görseli en zarif olanı olduğu için fark ediliyordu.

Meşhur Taş Kahve yerine Şeytanın Kahvesi’ne mutlaka uğramanızı öneririm. Hem çayı güzel hem de eski eşyalatın sergilendiği adeta mini bir müze. Şeytanın Kahvesi’nin  yanından aşağı salın kendinizi caddeye bağlanmadan Mavi Simit Fırını hayatımda yediğim en güzel kurabiyeler olabilir. Odun ateşinde pişen zeytinyağlı kurabiyeler 😋👌🏻 Eli açık tezgeahtar hanım her şeyin tadına baktırdığı için ayak üstü ne varsa yedik ne varsa aldık. 🙈





Ayvalık’a bağlı Küçükköy ilk kez gittiğim yeni popüler olmaya başlayan, eski bir Boşnak mahallesi. Minik kapılı  küçük taş evlerin ardındaki geniş avluların keyifli otellere dönüştüğü, dar sokakları ve balkonlara tırmanan sarmaşık gülleriyle masal köyü gibi. Üstelik Ayvalık D Resort’ün olduğu sahile 5, Sarımsaklı Plajına 9 dk. 



Hasan Boğuldu şelalesi, azgın ve büyük şelalerin memleketi Doğu Karadeniz insanı için biraz hayal kırıklığı 🙃 gitmeseniz de olur. 



Assos bildiğiniz gibi, Kadırga Koyu’nda Bayram bey hala otelinde gayet iyi görünüyor. Kadırga koyu hala bakirliğini koruyor, yazın ne olur bilmem ama çok güzeldi deniz her zamanki gibi.
Behramkale köyü ve  tapınak bıraktığımız gibi. Taş taş üstüne konmamış 10 yıldır, üzüldüm.




Adatepe Köyü hala çok güzel. Bahara yaraşır yemyeşil rengarenk çiçekli evleriyle başka bir masal. ❤️


Salı, Mayıs 27, 2025

Urla Bağ Yolu

 Urla’daki önemli bağ evlerinin yerlerini ve özelliklerini görebileceğiniz bir harita.

Urla Bağ Yolu


Urla Haritası

Hiç Urla tarafından hazırlanmış, rotanızı belirleyebileceğiniz çok güzel bir harita

Urla’da Yapılacaklar Haritası


Cuma, Mayıs 23, 2025

Urla’da 3 Gün

Urla özellikle gastronomi alanında çok özel mekanlara ev sahipliği yapan şirin bir Ege kasabası.

Ege kasabası çünkü eski şehir diyebileceğimiz çoğunlukla bir iki katlı taş evlerin ve dar sokaklı merkezi, zamanında balıkçıların yoğun olduğu İskele mahallesi, enginar tarlaları, üzüm bağları ve zeytin ağaçlarıyla dolu geniş tarlaları.

3 günlük Urla seyahatinde neler yapılır, nerede kalınır, neler yenir biz denedik tecrübe ettik. Belki size de lazım olur diye yazıyorum.

Urla’da Nerede Kalınır?

Pazartesi’ye gelen 19 Mayıs nedeniyle otellerde yer bulmak oldukça güç, çünkü oteller genelde 4-6 odalı. Farklı konseptlerde çok şirin oteller; kimi bağ evinin odası, kimisi eski şehrin göbeğinde taş konağın odaları, kimi büyük bir bahçenin içinde bir kaç oda. 

Bir Dem Urla’da büyük bir bahçe içinde sessiz sakin, merkeze çok da yakın olmayan arabasız ulaşımın zor olduğu bir yerde konakladık.

Merkeze indikçe bir kaç otele baktık ama aklımızın kaldığı, 1890 yılından itibaren 95 yıl postane olan yüksek tavanlı taş binadan dönüştürülen Suo.Lo Urla. Salonu ve restoranı 1890 Urla’yı bize gezdiren ilgili personelini de çok sevdik. Bir sonraki Urla seyahatimizde kalmayı istediğim ilk yer.

Suo.Lo Urla Otel

Suo.Lo Urla otelin merdivenleri

Suo.Lo Urla otelin lobisi

Urla’ya vardığımızda kahvaltı için iyi yorumları olan Pastakodu’da şansımızı denedik. Kahvaltı için güzel tabakları ve çok güzel çayı var. Keyifli bahçesi ve ferah dekorasyonu ile güzel yorumları hak ettiğini gördük. Tavsiye ediyorum 👌🏼

Bizim tercihimiz Domatlı Patates ve Topraktan Omlet oldu.

Menüsü burda https://www.pastakodu.com/urunler/

Pastakodu menüsünden domatlı patates ve topraktan omlet

Pastakodu şık bahçesi

Pastakodu şık dekorasyonu

Urla’da Ruhunuzu Beslemek İçin Arkas Sanat Urla…

Karnımızı doyurduktan sonra biraz da ruhumuzu sanatla beslemek için Arkas Sanat Urla’ya gittik. İzmir’in köklü Arkas ailesinin bölgede pek çok sanat merkezinden beri. Gördüğüm için kendimi çok şanslı hissediyorum. Müzenin mimarisi ve peyzajı çok güzel. Üstelik yaseminlerin açtığı zamana denk gelmiş olmamız da büyük şans.

Arkas Urla Sanat bahçesi ve heykeller

Arkas Sanat Urla resim galerisi

Arkas Sanat Urla zırh koleksiyonu

Arkas Sanat Urla üst galeri bahçedeki heykel

Müzeden sonra tekrar eski şehir merkezine dönüp nerde ne var keşfediyoruz. Kapısındaki kalabalıkla Girit Dondurma ve Tatlı evi bademli kazandibi ile meşhurmuş. Oturmak için masanın başında bekleyip kapmanız gerekiyor. Onun yerine elimize alıp yürüyerek yemeyi tercih ettik. Kazandibi az şekerli oluşu ve üzerine koydurduğum karadutlu dondurma ile lezzetliydi. Fiyatlar makul iki porsiyon için 560 TL ödedik.

Meşhur Bademli Kazandibi

Meşhur Girit Dondurma ve Tatlı Evi

Akşam yemeğimiz Urla Bağevi Vineyard’da.
Canlı müzik eşliğinde orta alandaki ateşten gelen odun kokusu eşliğinde lezzetli bir yemek yedik. 

Urla Bağevi Vineyard menüsü

İkinci gün sahile, İskele mahallesi ve Karantina Adası’na çevirdik rotamızı. 
Karantina adası adından anlaşılacağı üzere karantina bölgesiymiş. Şu an bireysel olarak gidip ziyaret edilemiyor, web sitesinden rezervasyon yaparak (o da 15 kişilik grup olarak) mümkün.

Balık tutmak için popüler bir nokta adaya giden yol. Ana kara ile adayı bağlamak için sonradan yapıldığını tahmin ediyorum. Gökyüzünde bulutlar, durgun deniz ve kayıklar çok fotojenik.

Karantina Adası yolu, kayıklar ve iskele


İskele mahallesi balıkçı kasabasından önce yazlığa sonra da turistik restoranlara mesken olmuş ama yine de keyifli. Urla gerçekten yeme içme konusunda güzel mekanlara sahip. Girdiğiniz her dükkanda hem lezzet hem dekorasyon bir arada. 

İskele’de Cumhuriyet Fırını ve Merci Cafe’yi önerebilirim. Merci Cafe’de yaban Mersinli Chesecake çok lezzetliydi.
Cafe Merci pavlova ve yaban Mersinli Chesecake

Şansımıza Urla pazarını, çuval çuval tezgah tezgah enginarı da yerinde gördük. 

Urla pazarında enginar tezgahı


Günün geri kalanını üzüm bağlarında değerlendirmeye karar verdik.

Urla’nın En Güzel Bağları

Urla Şarapçılık, vitrin bağları ferah ortamı ve havuzun altında konumlanan mahseni ile oldukça fotojenik bir tesis. Vitrin bağı derken yetiştirdikleri üzümlerden  çeşitlerin yetiştiği insanların rahatça bağların arasında gezip fotoğraf çekebildiği temsili bağlar. Yemek yiyebileceğiniz imkan yok Urla Şarapçılıkta ama konaklama İçin iki odası var.
Urla Şarapçılık bahçesi

Urla Şarapçılık mahzenindeki fıçılar gün ışığını havuzun tabanındaki camlardan alıyor


Çakır Şarapçılık, Bağlara karşı oturup yemek yiyebileceğiniz güzel bir restoran var. Aynı zamanda mekanın üst katında dört tane de konaklayabileceğiniz odaları varmış. Vaktimiz olsaydı kesinlikle bir yemeği de orada yerdik. 


Çakır Şarapçılık’ın restoranı asma bağlarına karşı


Usca Şarapçılık, Gün batımını seyredebileceğiniz keyifli bir terası var. Ama restoran hizmeti yok aperatif alabileceğiniz bir menüsü var.
Usca Şarapçılık gün batımı terası çok romantik


Menü linklerini aşağıya bırakıyorum.


Akşam yemeği için Od Urla. Mekanlar için rezervasyonu ne kadar erken yaparsanız o kadar iyi, yer bulmak imkansız. Zeytin ağaçlarının arasında zarif bir restoran. Yemekler ve sunumlar sanat eseri yemeye kıyamıyor insan. Dışarısı soğuk olduğu için yemeğe içeride açık mutfağın etrafındaki tezgahta devam ettik. Hazırlanan yemekleri görmek ve şeflere laf atmak keyifli.

Od Urla zeytin ağaçları arasında

Od Urla sanat eseri görünümlü yemekler


Ertesi gün Urla‘dan ayrılmadan, İrmik Hanım Patisseri’de keçi sütü ev yapımı dondurma, Loops’da kahve, Köprübaşı Fırından portakallı üzümlü kurabiye ve un kurabiyesi, Beğendik abi’de Zeytinyağlı yemekleri denedik. İllios’dan oda kokuları ve tütsüleri aldık.

Illios doğal koku ve tütsüleri alışverişi üstüne Loops’da kahve molası

Hiç lokanta önemli lezzet duraklarından

Beğendik Abi zeytinyağlıları

Beğendik Abi 2025 Michlein yıldızın sahibi



Urla’dan dönerken aklımızda bir daha geldiğimizde gitmeyi düşündüğümüz yeni yerler vardı. İlk fırsatta belki de sonbaharda bağbozumu zamanı aklımızda kalan yerlerle yeni bir program yaparız.