Mutlu olma sanatı yazım sırasında yeni okumaya başlamıştım Seyahat Sanatı’nı. Yazarın Mutlu Olma Sanatı’nı da okumuş ama pek de etkilenmemiştim. Bu kitaptan da beklentim pek yoktu doğrusu.
Kendime seyahat hikayesi uydurmak kitaptan etkilendiğim için değil, zaman zaman içimden oynadığım bir oyunun sonuncusuydu. Ama uzun zamandır oynamıyorum, kabul 😊
Yine kitaptan en çok hoşuma giden bölümleri yazarın kaleminden aşağıya bırakıyorum.
Bana hissettirdikleriyse…
Seyahat etmeyi seviyorum pek çok kişi gibi. Ama hakkını da veriyorum fotoğraflarımla, geldikten sonra anılarımda daha sağlam yerleşmesi için araştırmalar yapıp yazıya dökerek. Hala yazmaya niyetim olduğu için sekmelerimi 2 yıldır kapatmadığım araştırmalarım var. Bergama 🙈
Tren yolculuğu en çok yapmak istediğim 😍
Şu taşınma telaşım bitsin ilk fırsatta yapacağım.
Ama servisle işe giderkenki serbest düşünmelerimin ne kadar kıymetli olduğunu gördüm.
Seyahat motivasyonunu kaybedip aotelde yatıyım ben” ne gerek dediği anların herkesin başına gelebileceğine şahit oldum.
Hissettiklerimi yazıya dökerken daha cömert olmam gerektiğini, Van Gogh’un Provence resimlerinin etkisiyle anladım.
Ruhta, derinlerde hissedilen mutluluğun resim ya da yazıyla dışa taşması kıymetli. Kimse için değil kendim için.
Blog yazarlığı ilk yıllarında, başkalarının okuması bilgilenmesi yorum yapması için etkin bir mecraydı. Yerini sosyal medyaya bıraktıktan sonra artık okuyanı olduğunu pek düşünmüyorum. Belki aramayla eşleşirse bir içerik fark edilir, o da SEO’ya uygun işaretlemeler yapılmadıysa düşük bir ihtimal. Fark edilme savaşında çabam olmadığından, kişisel arşivim diyebiliriz. Kendime yazıp kendim okuyorum.
Yapmayı unutmamayı dileyerek telefonumdaki seyahat resimlerini en eskiden bugüne tek tek inceleyip hakkını vermediklerime hakkını vermeye niyet ediyorum 🙏🏻
Syf 25: Yaşamda beklentilerinizin dışında ne kadar çok şeyle karşılaştığımızı unutmaya meyilliyizdir.
Syf 34: Mutluluk, beklentilerimizdeki gibi kesintisiz ve uzun süren bir memnuniyet duygusu değildir.
Syf 35: Bir yer en saf haliyle beklentilerde ve anılarda var olur
Syf 36: Bir mekanı mesken edinebilmemin en iyi yolu orada bulunmamın hiç bir zorunluluk hissi yaşatmamasından geçiyordu
Syf 38: Estetik ve maddesel nesneler sayesinde mutlu olabilme yetimiz öncelikle duygusal ve psikolojik ihtiyaçlarımızın sevgi anlayış kendini ifade etme ve saygı gibi ihtiyaçlarımızı tatmin etmemize bağlıydı
Syf 72: Yolculuklar düşüncelere gebedir. Hareket eden bir uçak gemi ya da tren kadar bizi kendimizle konuşmaya sevk eden pek az yer vardır.
Düşünceyi kışkırtan şey aklın diğer kısımlarını müzik dinlemek veya bir sıra ağacı izlemek gibi eylemlerle görevlendirmektir aklın sürekli iş gören telaşlanan ve her şeyde kusur bulan kısmını bir süreliğine oyalar. Ulaşım araçları içerisinde düşüncenin gelişimine en çok yardım eden araç tren olsa gerek
Syf 172: Çağdaşlarımızın ya da elitlerin değerleri canımızı sıkıyorsa bu gezegende başka yaşamlarında olduğunu hatırlamak ve bu topraklarda büyük işler yapan büyük insanların yanı sıra, çimlerde tissip ses çıkaran incir kuşlarının da var olduğunu aklımızın bir köşesinde bulundurmak gönlümüzün biraz olsun ferahlaması yol açabilir belki
Syf 202: Yüce yerlerde vakit geçirmek, aklımızın sınırların zorlayan, yaşamımıza girip sinirlerimizi bozan ve eninde sonunda bizi toza dönüştürecek olan büyük olayları daha huzurlu bir sükunetle kabul etmemize yardımcı olur belki.
Gezip gördüğümüz yerlerin güzelliğine nasıl sahip olabileceğimiz sorusuna cevap arayan john Ruskin, beş temel sonuca vardı. Ama en önemlisi sanat yoluyla tasvir etmek. Bunun için gördüklerimizi yeteneğimiz olup olmadığını düşünmek sizin resme ya da yazıya aktarmalıyız.
Syf 249: Teknoloji güzelliğe ulaşmamızı kolaylaştırıyor ama ona sahip olma ya da değerini bilme sürecini zorlaştırıyor.
Syf 250: Nasıl olsa fotoğraf güzelliği kaydediyordu dünyayı eskisi kadar dikkatli bakmaya gerek yoktu artık

Hiç yorum yok:
Yorum Gönder