Her iş gününün aksine, uyandığım saatte çoktan giyinip evden çıkmış servis bekliyordum her zamankinden farklı bi durakta...
Henüz aydınlanmayan günün içinde bir horozun sabah selamını duyunca gülümsemekten alamadım kendimi...
İstanbul'un orta yerinde, iş yerlerinin arasında bi restoranın önündeki küçük yeşillikte beslediği bir kaç kanatlıdan biri bu horoz...
Kendimi başka bi şehirde, huzurlu bi güne başlıyormuş gibi hissettim...
Sadece tatilde anadolu kasabalarında duyabileceğim bir ses benim için, ama günü gerçek kılan...
Sentetik, sanal olmayan...
Nasıl bir ironidir ki bu gerçekliği yazdığım kaçtığım sanallık...
Bahçeli bir evim olursa sanırım sırf sabahları onunla uyanmak için bi horoz besleyebilirim...
karikatür şahane:)
YanıtlaSilÇok güldüm yaaaa:):)
YanıtlaSil