Her yıl sonu yaklaşırken, -psikolojik olsa gerek- bir deftermiş de bütün yıl; yazıla yazıla son sayfalarına gelinmiş, kullanılmaktan sayfaların arası kabarmış, kirlenmiş, ağırlaşmış gibi geliyor.
Artık yazdığım kelimelerin bile bittiğini hissediyorum. İstediğim gibi yan yana dizemiyorum onları. Bırak yazmayı kafamda bile toparlanmyorlar bir araya. Ve yazamıyorum. Yazmamak gerginleştiriyor beni sıkıyor.
E tabi sadece yazamamak gerginleştirmiyor beni, günlük yaşamın koşturmacıları, stresleri ve diğerleri. Cuma akşamı Beşiktaş'a gitmek için bindiğim taksiyle 1 saatte sadece yolun karşısına geçebilmeyi başarmam örneklerden biri.
İşte yine yazamıyorum.
Yonca'cım bende aynı tıkanıklığı yaşıyorum ve ne yazık ki çevremdeki herkes aynı durumda, toplum olarak birşeyler var üstümüzde adlandıramadığım.Bir yanım atlayıp zıplamak isterken diğer yanım evde inzivaya çekilmek istiyor ve inziva fikri daha çekici gelmeye başladı, dış dünya yoruyor, hırpalıyor, güzellikler uçup gittimi ne? Karadeniz yoluyla ilgili Nihat Genç'in konuşmasını dinlemiştim o da aynı şeyleri söyledi, çok üzülmüştüm, doğayı tahrip edip duruyoruz, bakalım doğa ne cevap verecek.Sevgiyle kal...
YanıtlaSil