Eskiden ciğerci kedileri olurdu bir de kasap kedileri...
Sırf kediler yüzünden ikisine de gitmeyi sevmezdim. Et hazırlanana kadar diken üstünde sağa sola kaçışarak geçerdi zaman.
(Acaba bu yüzden midir kırmızı etten pek hazetmeyişim, çocukluk travması :))
Şimdiyse plaza kedileri var...
Ama artık farklı olarak eskisi kadar korkmuyorum, hatta günlük cesaret durumuma göre korkan arkadaşlarıma siper edebiliyorum bile kendimi...
İş Kule'nin kedisi artık aşıp sınırlarını, Mudo'nun içini mesken tutmuş. Günün en kalabalık curcunalı öğle saatinde mışıl mışıl uyuyor askıların altında. Bi de yayılmış;
"çeksene kardeşim bacağını kuyruğunu, basıcam şimdi bi tarafına"
yanında olsam o kedi beyin sarsıntısı geçiriyo olurdu şu an :)
YanıtlaSil