Canavar bir fotoğrafçı yetişiyor. Yağız, şekilden şekile girerek bütün gece resimlerimizi çekti.
Doğumgünü partisi balonsuz olmazmış anladım. Balonlarla nasıl eğlenceli dakikalar geçirdik anlatamam.
Ve 3 yaş pastam ;)
Pasta işini son dakikaya bırakıp, bulduğunu di'il umduğunu almak isteyince böyle hoş bi şey çıktı ortaya.
Hikayemiz biraz ilginç aslında.
Hafta içinde Hacıbozan'ın Kebapçı versiyonunda "bi daha gelmeyiz" dediğimiz başarısız bir akşam yemeği tecrübemiz oldu Yavuz'la.
Cumartesi günü, akşamki parti için Merhaba Pastanesi'nin Merter'deki merkezine gittim, umduğum pastayı bulmak için.
Bırak umduğumu, bulduğum pastaların üstündeki kararmış muzlar -yok yok olmaz- dedi. İstediğim pastayı söyledim -yok- dediler.
Yok, güle güle.
3 metre aşağıda Hacıbozan'ın pastanesi. Geçen akşamki yemek geldi aklıma, cayar gibi oldum. İçimde kalmasın yine de bi gidiyim dedim. Ama eksi puanla girdim kapıdan içeri.
Umduğum burda da yok :(
Yapalım hemen istediğinizi en fazla yarım saatte hazır olur demezler mi. Dışı bunun gibi ama beyaz, içi şunun gibi ama frambuazlı. Ne bir ek ücret ne bi şey.
Ama ön yargılıyım ya kebap tecrübesinden "ben bi bakıyim ararım sizi" dedim.
Bütün adaylar tek tek dolaşıldı, yooooook.
"yapalım hemen" diyen bi Allah'ın kulu da yok.
Aradım verdim siparişi.
"Ne yazalım üstüne?" dediler.
Aklıma bi'şi gelmedi.
"İyi ki doğdun yazalım" dediler.
İyi, tamam.
Haa bi de ustanız yapabiliyorsa altına "dört yapraklı yonca" yapsın dedim.
Gelen pastanın resmini gördünüz.
Yazının altındaki yeşil şeyler; pastayı sipariş verenin adı Yonca olduğuna göre dört yapraklı yonca'dan yonca'yı çıkarırsan elde kalan "dört yaprak"
:)))))))))
çok güldük
ama talebi satışa hızla dönüştüren Hacıbozan ekibine teşekkürler, bizi güldürdükleri için de ;)))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder