Yağmuru seviyorum. Gök gürültüsünü ve şimşeği de.
Yağmur temizliyor tozu toprağı, kiri pası.
Gök gürültüsü benim bağıramayacağım kadar yüksek bir sesle titretiyor herkesi
Şimşekler öyle aydınlatıyor ki; gecenin karanlığında hiç bir şeyin aydınlatamayacağı kadar.
Bir anda. Gece-gündüz, gündüz-gece.
Üçü bir araya geldiğinde muhteşem terapi.
Ağlıyorum, bağrıyorum, yakıyorum geceye günü.
Bu yüzdendir ki bu üçlünün her gelişinde yanlarına sokulmaya çalışırım. Yüzüme çarpan damlalar, gözlerimi kamaştıran ışık, kulakları sağır eden gürültü beni de alır içine diye.
Asıl büyük fırtınaya az kaldı, ortada ne bağ bırakacak ne bahçe...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder