Yeniden yazmak için; yaşamak için; paylaşmak için; gülmek için; hayattan keyif almak için...
İşte döndüm burdayım :)
Dostlar, inanç, kendi dışına çıkıp kendine ordan bakmak, şükredebilecek ne kadar çok şey olduğunun farkına varmak; yeni bir yaş; mükemmeli ararken neleri harcadığımızı görmek ve en çok da kendi kendine ettiklerini bütün dünya bir araya gelse edemeyeceğini bir kez daha anlamak ve artık kendi kendine bunu yapmamak.
Tedavim işte bunlar.
Dostlarım; yazacak çok şey var ama hiç bir cümle tam karşılığını vermeycek gibi geliyor. Önce hep birlikte ağladık. Herkes kendi içinde biriktirdiklerine. Sonra biz napıyoruz birbirimize dedik. Küçük mutluluklarla birbirimizi motive etmeye başladık. Bir parça çikolata, küçük notlar, küçük hediyeler. Sonra gülümsemeye başladık, birbirimizi gülümsettik.
Eski yazdıklarımı okudum. Blogumdakiler değil, kişisel notlarımı. Nasıl bir çemberin içine sıkışıp, hep aynı yerleri turladığımı farkettim. Başkasını suçlasam da; o çemberi yaratan da içine kendimi hapseden de bendim. Kırdım çemberi.
Astrolojiyle ilgili bir makalede 29 yılda bir insanların döngülerinin değiştiğini okumuştum. Ben de ilk 29'luk döngümü sonlandırıyorum.
Tabiki son dönemlerde yaşadığım bu sıkıntıların gerginliğin tek nedeni kendime yaptığım psikolojik sabotajlar değildi. İşteki yoğunluğum, problemler, şaşan hedefler ve programlar, belirsizlikler.
Ama fırtına çıkmadan, yağmur boşalmadan taze bir başlangıç beklenemez. Suda batmaya başlayınca çırpınarak yukarı çıkılmaz; dip yapıp tabandan aldığın güçle soluksuz kaldığın sudan sımsıcak güneşe bakıp nefes alabilirsin ancak.
Şimdi her şey mükemmel mi? Hayır değil. İşler yoluna mı girdi, daha mı az yoğunum? Hayır.
İstersen sorunlar hep orda var, arada bir gelip kapımı çalmıyor da değiller hani. Ama yok. Gidebildiği yere kadar ben güzellikleri götüreceğim.
Çok istemiştim. Bugün kar yağıyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder