Perşembe, Eylül 28, 2006

Burdayım

22 Eylül'den beri yeni bir şeyler yazamadım. Yazamadığım süre uzadıkça; yazmamanın ben de yarattığı baskı da artıyor. Bu nedenle arada kısa da olsa, sıradan da olsa bir şeyler yazayım dedim.

Malum pazar günü ramazan başladı. Tatlı telaşı her gün var. Yaz başından beri bahsettiğim tadilat bitti. Şimdi dekorasyon kısmına geldik. Her aşama bir öncekinden kolay olacağına daha mı zor oluyor ne?

Geçen hafta aldığımız koltuk takımı eve geldikten sonra ciddi bir hayal kırıklığı yarattı. Tamamen minderli olduğunu düşündüğünüz koltukların çok ustaca bir şekilde bu görüntüye kavuşturulduğunu görünce ciddi hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Ancak gel gör ki piyasada bu tarz koltuklar çok -artık her gördüğüm koltuğun önce tüm minderlerini kaldırıyorum-

Parası ödenmiş eve gelmiş koltukları geri almazlar diye düşünseniz de; hiç sorun çıkarmadan firma gelip koltukları geri aldı ve ödememizi de hiç sorunsuz geri verdi. Gerçi gelen koltuklardan birinin arka profilinin kırık olması da işimizi kolaylaştırmış olabilir. Ama iki ileri bir geri dekorasyon çabalarımıza devam ediyoruz. Ancak boş salona o kadar alıştım ki; eşyalara yeniden nasıl alışıcam bilmiyorum. Papağanımızda sanırım durumdan memnun ki; kafesinden çıkınca pıtır pıtır yerlerde dolaşmaya bayılıyor. Şık inişler, zarif pikeler yapıyor eşya engeline takılmadan salonda. Bi de tüyleri tamamen düzelse.

Geçen seneki fotoğrafı



Yaz başında yaşadığımız ciddi rahatsızlıktan bahsetmiştim. Şimdilerde iyi sayılır, dökülen bölgelerdeki tüyler çıkmaya başladı. Ama diğer yandan hala başka yerlerden tüyleri dökülüyor. Bu aralar da kanatlarının üstü. Dilerim tamamen düzelir. Eski tüylü yumak günlerine döner.


Ben burdayım aslında. Ramazan nedeniyle biraz rehavet çökse de, elimden geldiğince sık yazmaya çalışıyorum. Malum akşam ancak iftar saatinde kapıdan içeri giriyorum. Sahura kalkmaktan keyif alsam da uykusuzluk anlamında bana ciddi bir darbe vurduğunu inkar edemem. İlk hafta alışma süreci; gelecek hafta düzeni kurarım herhalde.

Ayrıca haftasonu çalışıp, blogum için biraz malzeme yaratmayı düşünüyorum. Yani beni okumaya devam edin ;)))))

1 yorum:

  1. Papağanının cinsi ne? Yani jako mu?(böyle yazılıyordu sanıyorum)
    Bir dönem bende baktım..birde adına bakarken şu adrese rastladım ..sanırım faydası olur..
    http://www.adres.gen.tr/adres/sites/12305/papagan-dunyasi.html

    YanıtlaSil