Pazartesi, Kasım 14, 2005

Can Dündar'dan... Bir Sarı Lira Gibi

Bizi yaşam değil bu telaş öldürecek.

Bırakın Paris’te ılık rüzgarlarla saçımızı taratmayı,

Sevgilimizle doyasıya sohbet bile edemedik biz

Gözümüz saatte söyleştik hep,

Koşar gibi seviştik, yarışır gibi çalıştık

Hep yetişilecek bir yerler vardı

Aranacak adamlar, yapılacak işler

Bir sonraki günün telaşına

Bir öncekinin teri bulaştı.

Başkalarının hayatı bizimkini aştı.

20’lerde 30’lara kurduk saatin alarmını

30’larda 40’lara sonra 50’lere

Kör karanlıkta çalar saat sesiyle uyanma terine

Kuşluk vakti kızarmış ekmek kokusu

Ya da yavuklu öpücüğüyle uyanma düşlerini hababam erteledik

Öyle yanlış kurgulanmış ki hayat

Kuşluk vakti uyanma özgürlüğü verdiğinde size

Artık uyku girmez oluyor gözlerinize

Sevgilinizle doyasıya sevişmek, söyleşmek imkanına kavuştuğunuzda

Sevişecek söyleşecek kimse kalmıyor yakınınızda

Bir sarı lira gibi sakladığınız ömrünüz

Vakti gelip sandıktan çıkardığınızda bir de bakıyorsunuz ki

Tedavülden kalkmış

Can DÜNDAR

1 yorum: