Bu sene güneşli bir Nisan günü; cumartesi öğleden öncesi kendi kendime bir gün ısmarladım...
Önce Sultanahmet Meydan'ında ki kalabalığı seyrettim. Turistleri, Türkiye'nin çeşitli yerlerinden gelen öğrencileri; esnafı ve otobüs keşmekeşini.
Gülhane Parkı son bir yıldır çok değişti. Artık hayvanat bahçesi değil; tamamen bir yürüyüş alanı haline getirildi. Bir uctan ötekine yürürken; kuş seslerinden başka bir şey duymanıza imkan yok. Benim gibi tarihe düşkünseniz de; geçmişi bu kadar canlı yaşayan bir yerde bulunmanın heyecanını hissedersiniz.
Yolun sonuna geldiğinizde sağdan yukarıya doğru çıktığınızda kendinize güzel bir ödül verebilirsiniz artık. Set set oturma bölümlerinden oluşan Setüstü Çay Bahçesi tahta masa ve sandalyelerden manzaraya en yakın olanına oturursanız Boğaz'la aranıza hiç kimsenin giremeyeceğini garanti ederim.
Arkanız yemyeşil bir orman; önünüzde Boğaz. Manzaranın bir ucu Marmara denizi; diğeri Boğaz Köprüsü'nden öte. Bir türk kahvesi; ağaçlara yerleştirilmiş hoparlörden gelen türk sanat müziği şarkıları benim için kendime ısmaraladığım güzel bir gündü.
Günün her saati orada bu huzuru bulabileceğinizi sanmıyorum. Çünkü şehrin göbeğinde olduğu için; hafta sonu öğleden sonraları uzak durun derim. Ya hafta sonu öğleden önce; ya da hafta içi iş saatlerinde. Ben hafta içi hiç gidemediğim için bu öneriyi tahminlerime dayanarak yapıyorum.
Kendinize keyif ısmarlamak isterseniz diye küçük bir öneri...
İyi Hafta Sonları
Looking for information and found it at this great site... »
YanıtlaSil