Pazartesi, Ocak 02, 2012

Dünden Kalan

Yeni yılın ilk günü bitmek üzere...
Sayfalarını karıştırdığım uzun zamandır elime almadığım "Stresli insanlar için günlük yaşama uygun meditasyonlar"
Fotoğraf0850

Aradığım bazı yoga hareketleriydi, kitabın sonundan başladım karıştırmaya...
Son zamanlarda böyle bi okuma şeklim var, okumaya başından başlayamıyorum. Sondan ortadan bi paragraf, sonra başka bi yerden; böyle parça parça okuya okuya tamamına eriyorum... 

Kitabımıza geri dönersek;

Konu: Düğümleri çözmek, içte sükunete kavuşmak için aktif meditasyonlar

Ayaküstü karıştırmaktan kitabı, masanın başına geçip kalemi kağıdı elime almamı söyledi bana çünkü

"merkezleme oyunu"

- teknik yalnızca sevdiğin şeyi yapmaktır. Sevmediğin şeyi yaptığında merkezinden koparsın
- zevk almadığını farkettin bırak, her ne yapıyorsan - yolda yürüyorsun, zevk almadığını farkettin

DUR!!!

Bir süre deli olduğunu düşünebilir etrafındakiler ama sen neler kaçırdığını anladığında oyuna devam edeceksin

Hiç zevk almadığımız binlerce şey yapıyoruz, öyle öğretildiği için sadece görevleri yerine getirmek için...

Karşılaştığın herkesle el sıkışıyorsun, soğuk, anlamsız, samimiyetsiz. Ölü eller sıkışıyor öyle olmak zorunda olduğu için...

Mesela ben bazen gazete okurken sıkılıyorum sadece bitirmiş olmak için hızlıca sayfalara göz atıyorum, bir iki başlık okuyorum. Son sayfayı çeviriyorum. Tamam bitti diyorum. Görev tamam. Ne zorunluluğum var halbuki, kapat orta yerinde kalk git.

Yooook bitirmiş olmak için bitirmek...

ZEVK ALDIĞIN ŞEYİ YAP, YOKSA DUR!!!

Biriyle konuşuyorsan cümlenin ortasına gelmişsen bile orda dur, zevk almıyorsan durmak zorunda di'ilsin.

Diğer önerilerden bir kaçı şöyle...

- Koşmak, yürümek, yüzmek

Bu eylemler sırasında tesadüf eseri yok olduğu ve sadece saf farkındalığın kaldığı bir hal yaşar. Yaşadıkları andan zevk almalarının yaptıkları eylemle alakalı olduğunu sanırlar. Koşucular meditasyona herhangi bir insandan daha kolay yaklaşırlar.

Ancak asla eylemin otomatikleşmesine izin verme, uzmanlaşma, amatör kal!

Yonca Tokbaş'ı daha iyi anlıyorum şimdi, her koşu meditasyon ona

- Arınma

Bedenle yapılan her şey zihni etkiler. Vücudunla öfke tepkisi verdiğinde ellerini yumruk yapıp, kaşlarını çatıp, hızlı hızlı nefes alıp verdiğinde zihnin de aynı tepkiyi verip saldırgan bir düşünceye bürünecektir.

Bedensel değişim zihni değiştirir...

Üzüntülüysen, kızgınsan koşmaya başla, derin nefes al, rüzgarı güneşi hisset, evin etrafını 7 kez dolaştıktan sonra dur ve hala zihninin aynı olup olmadığına bak.

Bedensel değişim zihni değiştirir...

Yoga duruşlarının hepsi zihni belli bir kalıba sokmaya zorlar, bastırır.

Onun yerine hareket et, şarkı söyle, koş, yürü, yüz, yastığı yumrukla, topa vur, bağır
Sadece vurma hareketiyle bile zihin öfkesini boşaltmaya başlar, zihin akar...

Arınmaya başla ki, sessizliği seçerek bastırdığın öfkende biriktirdiklerin aksın...

-Cabbarca

En komik en anlamsızı belki de...

Hiç olmayan bir dilde anlamsız kelimelerle anlat derdini, hızlıca seri bir şekilde boşalt içini

Çocukluğumuzda Cenk Koray’ın sunduğu Tele Pazar’daki çizgi adam vardı; abara gandi diye başlayan anlamsız bir dilde zaman zaman halinden dolu dolu küfür ettiğini anladığımız o çizgi adam gibi

3 yorum:

Satır Arası dedi ki...

Eğer içe dönük arınmalarla ilgili kitapları okumayı seviyorsanız "Kural Dışı" yayınlarının bu konuda iyi ve başarılı kitapları var. Naçizane tavsiye ederim. :)

Adsız dedi ki...

Yeni tema hoş olmuş..:):) Dingin bir yıl olacak diyosun yanii..:):)

Dört Yapraklı Yonca dedi ki...

kitap önerisi için teşekkürler Gülşah, ilk fırsatta bakıcam :))

temamı beğenmene sevindim, Mütemadiyen ;))
hem de ben yaptım onu biliyo musun? ;))