Cumartesi, Şubat 27, 2010

Evlilik

Geçenlerde aldığım kitaplardan bahsetmiştim.

http://dortyaprakliyonca.blogspot.com/2010/01/kisisel-enerji-testi.html

hala bitiremedim onları :((

Cazibenin Sırları'nda en son yazdığım yerde kaldım.

Küçük Şeyler 2'yi ara ara okuyorum.

Hayalden Gerçeğe Mutluluk'ta sadece 1 sayfam kaldı.

Bir sayfa kala kitap mı bırakılırmış?

Bitirmek için değil içime sindirerek okumak istediğim için aceleye getirmek istemedim.

Benim her yıl giderek daha büyük bir hızla kaybettiğim, artık içimde ufak kırıntıları dışında hiç bir şeyi kalmayan ama son bir kaç aydır mucizevi bir şekilde hücrelerime yeniden yerleşmeye başlayan "mutluluk"

Kadınlar ve mutluluk,

İlişkiler ve mutluluk bölüm başlıklarından bir kaçı.

Ancak bana bu yazıyı yazdıran evlilikle ilgili bölümü.

Her kadın ne kadar iyi kariyeri, ne kadar iyi hayat standartları olsa da Sinderella sendromu yaşıyor.

Evlilik varılması gereken bir yer değil,

evlendiğiniz anda iş bitmiyor, sadece daha zor bir sınıfa geçiyorsunuz.

Kilo vermek gibi, o 5 kiloyu veriyorsunuz ama verdiğiniz kiloları korumak için çaba sarf etmeniz gerekiyor.

Mutlu sonla biten bütün masallarda yada filmlerde kadınla erkek kavuşur, sarılır, evlenir.

Bu bitiş hiç beni tatmin etmez,

- ee tamam evlendiler, peki sonra ne oldu?

İşte aslında filmin başladığı yer tam da orası ;))

1 yorum:

Gonca dedi ki...

Maalesef hala, evlilik kadınların varması gereken bir nokta gibi görülüyor bu ülkede. Nedense bekarlara da birini kafalayamamış gözüyle bakarlar, oysa kafasına yatmayan evliliklere hayır demiş olacağını kimse tahmin etmez, inanmaz da. Ne yanlış evlilikler yürütülüyor biliyorlar mı acaba, sırf evli olabilmek hatrına mutsuzluklara katlanıyor insanlar. Önemli olan iki insanın sevgi ve huzur içinde bir hayatı paylaşmasından çok, kapağı sağlam yere atmaya bakıyor çoğu insan. Ne acı...