Salı, Eylül 29, 2009

İşte ben bunun için kendime bir şeyler yazmak için bilgisayarın başına oturmuyorum.

Öyle doluyum ki, kendimle bir konuşmaya başlasam o kadar çok şey anlatacağım o kadar çok ağlayacağım ki ne kimse susturabilecek, ne durdurabilecek.

Bu gece hiç böyle bir havada di'ilken. Son zamanlarda blog arkadaşlarım neler yapmış diye bi bakıyim dedim. Moonsun "Hoşçakalın" demiş, hem de altında çoook şeyin olduğunu hissettiğim cümlelerle; Aslı Cin'in doğumgününde artık hayatta olmayan kardeşinin telefonundaki hatırlatmanın çalması ve bi kaç şey daha. Güçlü bir el hızla arkadan vurdu ve beni diz kapaklarımın üzerine yere düşürdü.

Kaldım öylece.

Ağlamaya başlarsam susmam biliyorum onun için ağlamıycam.

Hiç yorum yok: