Cuma, Ocak 09, 2009

Özgür hissetmiyorum kendimi...

Eskiden olduğundan daha fazla kendimi bir şeylerden sorumlu hissediyorum.

Anayolda tam gaz giden araçlara bakıyorum. Bense yavaş yavaş sapaktan dönmeye çalışıyorum.

Yolumu değiştirip gaza basıp gidemem.

Özgür değilim.

Zorla mı?

Hayır değil,

Biraz gönüllü biraz zorunlu.

Zorunlu olduğu için gönüllü; gönüllü olduğu için zorunlu.

Evlenmek, çocuk sahibi olmak da böyle olsa gerek. Kendini başkalarının hayatından sorumlu hissetmek. Bazen kendinden çok onları düşünmek.

Biliyorum bu da yanlış.

Önce ben diyebilmelisin.

Gün gelir uğruna fedakarlık ettiğin vazgeçtiklerin; dönüp arkasını senin verdiklerini çiğner geçer.

Kötü niyetli olmasa bile.

Sadece o sen olmadığı, senin gibi hissetmediği için. Senin neyi neden yaptığını anlamaz, anlayamaz.

Hayatta işte böyle insanlar var.

Sevdikleri uğruna öyle çok fedakarlık yapar, onların hayatını kolaylaştırmak için kendilerinden vazgeçerler ki. Ellerinden gelse onların bütün acılarını sıkıntılarını üstlerine alıp çekmek isterler, yeter ki onlar üzülmesin.

Kendisi çok mu güçlü ki?

Hayır.

Sanırım Allah dünyaya merhamet, sevgi, acıma, acımasızlık, merhametsizlik, iyilik, kötülük duygularını eşit miktarlarda dağıtmış. Ancak sadece toplamları eşit.

Kimin payına ne kadar düştüğüne gelince...

Bu yazıyı okurken kendinden bir şeyler buluyorsan eğer, payından fazlasını almışsın.

Hiç yorum yok: