Cuma, Şubat 15, 2008

Sabahtan Hande'yle bir türlü anlaşamadık. O diyor ki 31 değilsin 30'sun diye. Ben de diyorum ki hayır 31, ama senin hatrın için 30 olsun :)

Hesap kitap derken; sonunda SSK "ne zaman emekli olurum?" linki son noktayı koydu. Hande'den "Canım Ablam" diye gelen bir mesajla biz de anlaşmaya vardık.

Aslında bugün güne çok da iyi başlamamıştım. Genelde deliksiz uyuyan ben bu gece kuş uykusundaydım, beynim uyku moduna hiç geçemedi. Sabaha karşı da kabus sayılabilecek kötü bir rüya görünce 6'da kalktım. Giyinip makyajımı yaptıktan ve sevdiklerimin doğum günü hediyesi kolyemi taktıktan sonra kendime geldim.

İlerleyen saatlerle birlikte hiç tahmin etmediğim kişilerden bile aldığım kutlamalar günümü aydınlattı. Öğle arasında yaptığım bir kaçamakla saçlarımı da kestirince güneş tepeye çıktı :)

Yeni saç modelim, tebriklerin artan hızı, bloguma bıraktığınız samimi sıcak temenniler havayı iyice ısıttı. Zaten İstanbul'da yaşayanlar havanın sıcaklığından Güneş'in yine bana yakın olmaya çalıştığını farketmişlerdir :)

İş çıkışı da arkadaşlarımla keyifli bir yemek yemeyi planlıyoruz Nişantaşı Komşu'da, beni orada bulabilirsiniz :)

Gecenin Devamı...

Gırgır şamata Nişantaşı'na gittik. Hande'cimle buluştuğumuzda "Ablacııııım" diye sarıldı bana. Tam yemeğe oturacakken telefonuma peş peşe gelen tebrik mesajlarından birini daha açtım. Bir anda modum düştü. Akşamın kalanında olmak istediğimden daha az neşeliydim.

Gelmesi mi, gelmemesi mi beni daha iyi kılardı bilemiyorum. Ama beni karıştırdığını biliyorum. Fakat uyuyup uyandıktan sonra daha iyi olacağımı biliyorum. Bi debaşımda bu aralar PMS var. Anlıycağınız bazen ben bile kendime zor katlanıyorum.

Hiç yorum yok: