Salı, Aralık 19, 2006

Cam

Yılbaşı denince alışveriş çılgınlığı zirve yapsa da; bu benim için pek geçerli değil.

Ama.........

Elimden gelse bütün Paşabahçe’yi eve taşıyabilecek kadar cam tutkunuyum. Özellikle renkli ve modern camlar.

İşime yakın iki tane büyük Paşabahçe mağazası olması şansım mı, şanssızlığım mı bilmiyorum ama ben orada kendimi kaybediyorum. Çünkü her Paşabahçe dönüşümde bi daha gittiğimde resim çekip bloguma koyayım desem de; ordayken aklımın ucuna bile gelmiyor.

Bugünkü turum sırasında Hande’yle birlikteydik. Aslında beni Hande’den dinlemenizi isterdim; o kadar doğal ve güzel anlatıyor ki...

Mesela Paşabahçe’deki her ürünün ne işe yaradığını anında söyleyebiliyorum.

Hande: Bu ne?
Yonca: Yumurta şapkası;

Hande: Aa bu ne?
Yonca: Bardak altlığı.

(Tabi daha onun farkedip sormadığı ama benim bildiğim kutu kola açacağı ve daha neler neler)

Yonca: Bu şamdanın bi kaç ay önce rengarenk olanını almıştım

Yonca: Kadehlerin yerini değiştirmişler

Sakin sakin rafların arasında dolaşırken Hande’nin bir an beni yalnız bırakmasıyla; yılbaşı için yapılmış kırmızı yeşil şampanya kadehlerini alırken beni bulması arasında geçen zaman gerçekten kısaydı.

Kanyon’daki Paşabahçe’nin girişinde aldığım kırmızı yeşil kadehlerle yapılmış çam ağacını görürseniz sanırım beni daha iyi anlarsınız.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

Sadece 2 saniye bişeye bakmamla Yonca'nın kaybolduğunu gördüm. Ama nerde olduğunu biliyordum, haftalardır sayıkladığı kadehlerin orası bakacağım ilk adresti ve kendisini orda buldum. Gerçekten güzeldiler ama ne yalan söyleyeyim. Senle Paşabahçe turu çok zevkli oluyor Yonca'cım. haftaya gene gideriz :)