Cuma, Eylül 08, 2006

Yine Çok Kayboldum Galiba

Artık yazmamın kaçınılmaz olduğunun farkındayım.

Hasta mısın, bi şey mi oldu sorularıyla beni yazmaya zorlayan tüm arkadaşlara ilgileri için teşekkürler.

Geçerli bir nedenim yok ama yüzlerce bahane sayabilirim.

Yılan hikayesine dönen evdeki tadilat bitti sayılır. Ama başta annem olmak üzere beni de bitirdi diyebilirim.

Onun dışında bi de elimde bir taş var. Bir türlü yerine oturmayan, oturtamadığım. Maalesef bu süreçte onun da gel gitlerini ağır bir biçimde yaşadım. Ama fark eden bir şey yok hala yerine oturmadı. Ben de vazgeçtim. Henüz elimden bırakmadım ama uğraşmaktan vazgeçtim.

Aslında benim yazmaktan kaçışım çok sıradışı bir durum değil, hepimiz günlük hayatımızda öyle bir rutinde akıyoruz ki onun dışına çıkıp da kendimiz için çok az şey yapıyor yada hiç bir şey yapmıyoruz.

İşte ben de blogumu yaparken bu rutinin dışına çıkıp, farklı bir kimliğe bürünüp zamanı ve mekanı bırakıp kendim için bir şeyler yapıyorum, paylaşıyorum, keyif alıyorum.

Aslında blogumla ilgilenmemek beni huzursuz eden diğer bir konu. Çünkü yazacak bir şeyler düşünmek, düşündüklerini beğenmemek, kelimeleri yan yana dizememek, kendini tekrarlamak korkusu stress yaratıyor.

Neyse bugün cuma. İşin sonu; tatilin başı. Akşama da güzel bir program olunca saatler daha bir keyifle geçiyor. Akşam programımı sağ alt tarafta ki yazı tahtasında bulabilirsiniz.

Bu da yeni eğlencem. Cemal'in sitesinde gördüğüm ve hemen kopyaladığım yazı tahtasına kısa notlar yazmak hoşuma gidiyor. Buzdolabına yapışmış notlar gibi. Herkes istediğini yazabilir. Sadece adını yazıp, message bölümüne de mesajını yazıp bir enter yeterli.

<bgsound src="http://www.hddweb.com/80423/06_Track_6.wma" loop="infinite">

Hiç yorum yok: